Aslen Çorumlu olmasına rağmen “Silivrili” olarak da tanımlayabileceğimiz bir işadamıydı Ahmet Hamoğlu…
Dün akşam saatlerinde ölüm haberini aldığımda anılarım gözümün önünden geçti…
Bundan tam 33 yıl önce…
Gazeteciliğe ilk başladığım yıllarda Klassis Resort Hotel sayesinde önemli sayılabilecek bir çevre edinmiştim.
Yaşım 17, tecrübesiz bir yerel gazete muhabiriydim ve Klassis’te dönemin Cumhurbaşkanı’ndan tutun, bakanlar, valiler, dönemin ünlü sanatçılarına kadar kiminle istersem tanışabiliyordum.
Tabi o zamanlar hem yaşımın gençliği, hem de meslekte çok yeni olmamdan dolayı kendimi ispat edebilme gayreti içerisindeyim. Karşıma kim çıkarsa haber yapabilme uğruna üzerinden silindir gibi geçebilmek için fırsat arıyordum.
Ahmet Hamoğlu’nun Silivri’de Volkan Tuğla adında bir de tuğla fabrikası vardı. Birkaç sene sonrasında bu fabrikada Anadolu’dan getirilen 10 yaşın altındaki küçük çocukların bant denilen bir makinede kaçak olarak çalıştıklarını öğrendim. Tuğla üretim sektöründe; boylarının kısa olmasından dolayı bant bölümünde çocukların çalışması tercih ediliyordu. Bir arkadaşımla birlikte çaktırmadan gidip kontrol ettik ve gelen ihbar doğruydu.
Hemen o yıllarda çok iyi görüştüğüm Uğur Dündar’ı aradım ve durumu anlattım. Bunun üzerine o dönem Arena programında muhabir olarak çalışan Mehmet Ali Önel’i gönderdi. Mehmet Ali Abi’yle ikimiz önce çaktırmadan geniş bir alana kurulmuş olan fabrika bahçesinde dolaşarak gizli kamera ile bantta çalışan küçük çocukları görüntüledik.
Bir sonraki aşama açık kamera ile fabrikayı basmaya gelmişti. Her ihtimale karşı öncelikle dönemin Silivri İlçe Emniyet Müdürü Yılmaz Ali İlikçioğlu’na giderek en azından bizi uzaktan takip edecek bir koruma ekibi istedim. İlikçioğlu’nun talimatıyla içinde sivil asayiş ekibi olan bir araç sanki tesadüfen o bölgeden geçiyormuş gibi bizi uzaktan takibe aldı.
Mehmet Ali Önel ve iki kameraman arkadaşla birlikte fabrikayı bastık. İçeride bir telaş yaşandı ve çocukların iş başında görüntülenmemesi için 50’ye yakın küçük çocuk fabrikanın karşısındaki tarlaya salındı. Hepsini kameraya kaydettik. Fabrika yetkilileri uzatılan mikrofonlara konuşmak istemedi.
Yaptığımız haber o hafta Arena programında Mehmet Ali Önel ve Cem Güner imzasıyla yayınlanmıştı. Yayından sonra Ahmet Hamoğlu tarafından Klassis’e girmem yasaklandı. Ancak birkaç ay sonra Silivri’ye gelen Uğur Dündar beni de yanına aldı ve birlikte Klassis’e gittik. Lobide oturarak dondurma yedik. O günden sonra Klassis yasağım da kalktı.
Bu olayın dışında Ahmet Hamoğlu ile yollarımız hiç kesişmedi.
Her şey bir kenara yatırımlarının önemli bir bölümünü Silivri’de yapmıştı. Çok sayıda insana iş ve ekmek verdi. Silivrili birçok gencin turizm sektöründe yetişmesini sağladı.
Bugün kendi işini kurmuş olan çok sayıda işletmeci bir dönem adeta okul gibi olan Klassis Resort Hotel’de yetişmiştir.
Silivri’ye ciddi faydaları dokunan ve ilçe tarihine geçmiş bir iş insanıydı.
Allah gani gani rahmet eylesin, nur içinde yatsın…
Eğer kendisine herhangi bir hakkım geçtiyse helal-i hoş olsun…