Algı yönetimi geri tepiyor…

Silivri Belediye Meclisi’nin geçtiğimiz pazartesi günü yapılan oturumunda Belediye Başkanı Volkan Yılmaz ile CHP’li Meclis Üyesi Bora Balcıoğlu arasında herkesin duyacağı şekilde bir konuşma gerçekleşti.

Bakın burada özellikle vurgulayarak belirtiyorum; Volkan Yılmaz ile Bora Balcıoğlu arasında her ikisinin de kendilerine ait düşünceleri açıkladıkları bir KONUŞMA gerçekleşti.

Tartışma veya polemik değil; sadece KONUŞMA

Konuşmanın konusu da belediye nikah salonunun durumu ile alakalıydı.

Ancak 13.05.2019 Pazartesi günü yayınlanan Hürhaber gazetesinin manşetinde koca koca puntolarla “Belediye meclisinde nikah polemiği” başlığı altında bir haber yer aldı.

Bu haberde; Yılmaz ile Balcıoğlu arasında sanki sert bir tartışma yaşanmış (!) gibi hava estirildi…

Şimdi soruyorum; çok sıradan bir konuşma sizce yerel gazetenin manşetinde niçin büyük tartışma yaşanmış gibi yansıtılarak dezenforme edilmeye çalışılır?

Bunun sebebi ne olabilir?

Sakın aklınıza gazetenin “dikkat çekip okunması için” gibi masum bir sebep gelmesin…

Şimdi ben size 30 yıldır gazetecilik yapan bir arkadaşınız olarak doğrusunu anlatacağım…

Önce şunu bir kere daha hatırlayalım:

Hürhaber, her zaman için Silivri Belediyesi’ni yöneten, yani musluğun başında olan kişiye “algı yönetimi hizmeti” vermeyi vaat eden bir yerel gazetedir…

Bu hizmeti daha önce Özcan Işıklar’a veriyordu, şimdi ise Işıklar ile kuzen olan Volkan Yılmaz’a veriyor…

Daha önce “Özcan Işıklar gazetesi” şeklinde yayın yapan Hürhaber şimdi de “Volkan Yılmaz gazetesi” şeklinde yayın yapıyor…

Yani, yayınlarını "Volkan Yılmaz’ın kişisel siyasi menfaatlerine göre" düzenliyor…

Çünkü artık musluğun başında Volkan Yılmaz var…

Peki Hürhaber bu olayda Volkan Yılmaz’a hangi sebepten dolayı ve ne gibi bir algı yönetimi hizmeti vermeye çalıştı?

Onu da anlatalım…

Biliyorsunuz Yılmaz belediye başkanlığı koltuğuna oturduktan sonra Cumhur İttifakı’ndaki siyasi ortağı AK Parti grubundan kısmen uzaklaşarak CHP grubu ile perde arkasından siyasi flört etmeye başladı.

Bunu ilk olarak ben deklare ettim ve somut örnekler vererek kısmen ayrıntılarını da açıkladım.

Tabi ki söz konusu durumun "adının konularak" bu kadar erkenden gözler önüne serilmesi Yılmaz’ın siyasi stratejisini sekteye uğrattı.

Volkan Yılmaz hem kendi partisi olan MHP’nin içerisinden hem de AK Parti’den tepkiler almaya başladı.

Yılmaz’ın seçim kampanyasındaki “Bir şey değişecek her şey değişecek” şeklindeki Özcan Işıklar yönetiminden memnun olmayanlara hitap eden slogan; çoğu kişi tarafından “Bir şey değişti, hiçbir şey değişmedi” şeklinde dillendirilmeye başladı.

İşte bu noktadan sonra teşhir olmuş olan bu stratejiyi, Yılmaz’ın siyasi menfaatlerinin gerektirdiği gibi insanların kafasından silebilmek ve “yok canım öyle şey olur mu baksanıza adam CHP’lilerle tartışıp duruyor” algısını oluşturabilmek için düğmeye basıldı.

Sevginar Sali Uygun’un artık ezberlenmiş yöntemlerinden medet umuldu ve Hürhaber devreye sokuldu…

İlk olarak 15 gün kadar önce CHP ile Volkan Yılmaz arasında suni bir “T.C. tartışması" sahneye konuldu.

Ben de bunun suni bir tartışma olduğunu ve algı yönetimi amacı taşıdığını yazdım.

Önceki gün de Yılmaz ile Balcıoğlu arasında belediye meclisinde yaşanan çok sıradan bir konuşma sanki polemik (!) ve tartışmaymış (!) gibi yansıtılmaya çalışıldı.

Burada da amaç algı yönetimiydi

Kamuoyunda CHP ile Yılmaz arasında suni bir tartışma havası estirilerek; bir önceki "siyasi flört başladığı" şeklindeki algı yok edilmeye çalışıldı.

Hürhaber’in bu yaptığına meslek camiasında “gazetecilik” denilmiyor; “halkla ilişkiler hizmeti” deniliyor.

Yani PR

Uluslararası adıyla Public Relations

Peki işe yarıyor mu?

Hayır (Silivri'de) hiçbir işe yaramıyor.

Hürhaber’in bu tür “hizmetleri” artık en safiyane siyasetçiler tarafından bile bilindiği için geri teperek tam tersi etkiye sebep oluyor.

Hürhaber yazdıysa vardır bir hesap” deniliyor…

Ve halen AK Parti Silivri İlçe Teşkilatı içerisinde kapalı kapılar arkasında Volkan Yılmaz’ın bu stratejisi konuşulmaya devam ediyor.

Tabi burada benim yaptığıma da “gazetecilik” deniliyor…

İşin doğrusunu yazarak algı yönetimi çalışmasına çomak sokuyorum…

Silivri’deki insanların gerçekleri öğrenmesini sağlıyorum.

Yani sadece gazetecilik yapıyorum…