Bora Balcıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde gündem dışı söz alarak tarım ağırlıklı bir konuşma yaptı.
Benim kanaatime göre; yapmış olmak için yapılan bu konuşma; Menfaat Tüccarı Sinsirella Gazeteci Hanımefendi tarafından övülerek göklere çıkartıldı.
Demokrasi nedir?
Demokrası çok sesliliktir…
O zaman şimdi bir analiz de ben yapayım…
Bora Balcıoğlu’nu izlediğimizde karşımızda özgün bir değer göremiyoruz.
Onun yerine “Özcan Işıklar taklidi” ve gördüğünü yapan bir siyasetçi portresi görüyoruz…
Balcıoğlu konuşurken lütfen kendisine dikkat edin; tarım vs dahil olmak üzere seçtiği konular, ağzından çıkan kelimeler ve hatta konuşurken bir elini sallama stili bile Işıklar’ın birebir aynısı.
Peki niçin böyle?
Balcıoğlu’nun siyasi yaşantısında hiçbir zaman Özcan Işıklar’dan başka bir rol modeli olmadı.
Sadece onu izledi, onu takip etti ve onu gözlemledi…
Bu nedenle tavırları, davranışları kısaca birçok şeyi Işıklar’ı taklit etmek üzerine reflekslendi…
Şimdi bir yıl öncesine dönelim…
Bora Balcıoğlu, belediye başkan yardımcılığından istifa ederek Işıklar’a karşı bayrak açtı ve CHP’den belediye başkan aday adayı olduğunu açıkladı.
Çevresinde kendisini destekleyen yaklaşık 50 kişiden oluşan bir grup vardı.
Aday adaylığı sürecinde bu grupla birlikte hareket ederek mahalle ziyaretlerine başladı.
Seviliyordu...
İnsanlardan bir karşılık ve teveccüh de görüyordu…
Işıklar’ın adaylığı açıklanınca yüz seksen derecelik bir dönüşle eski patronunun yanında yer aldı.
Bu kısım için “siyasi tercih” diyebiliriz…
Ancak…
Bu siyasi tercihi uygulama yöntemi çok dikkat çekiciydi…
Balcıoğlu, “Işıklar’a yeniden iltihak” kararını verirken aday adaylığı sürecinde kendisini destekleyen isimlere “formalite icabı” bile olsa danışma ihtiyacını hissetmedi.
Telefonunu kapatarak kayınpederinin evine inzivaya çekildi…
Ekibinden kaçtı...
İnsanları yüzüstü bıraktı...
Kendisini destekleyenlere bir teşekkürü bile çok gördü…
Pazara kadar birliktelik; kendisine Işıklar’dan miras kalan bir özellikti.
Yani…
Velhasılkelâm…
Binaenaleyh…
Bora Balcıoğlu, bugün itibarıyla partililerinin gözünde eski popüleritesine sahip değildir.
Ancak herşeye rağmen yine de tek atımlık bir kredisinin var olduğunu düşünüyorum...
Kendisine bir ağabey nasihati;
Eğer ki siyasette şansını bir kere daha denemek istiyorsa bir an önce “Özcan Işıklar taklitçiliğinden” uzaklaşmalıdır…