Cüneyt Arkın, ilkokul yıllarında hayran olduğum bir sanatçıydı… Yakışıklı olabilmek arzusuyla onun fotoğraflarına bakarak saçlarımı tarar ve ona benzemeye çalışırdım…
Yıllar sonra bunu kendisine anlattığımda gülmüş ve alnımdan öpmüştü…
Yaz aylarında Silivri’de ikamet eden Cüneyt Arkın, 2018 yazında nüfus müdürlüğüne gelerek kimliğini yenilemişti. Dönemin Silivri Kaymakamı Ali Partal, işlemler sırasında kendisine refakat etmiş ve nüfus müdürlüğünü de içerisinde barındıran kaymakamlık binasının kapısına kadar uğurlamıştı.
İşte o uğurlama anında karşılaştık efsane sinema oyuncusuyla… Mesleki bir refleks olarak hemen cep telefonumu çıkartıp fotoğrafını çektim. Tekerlekli sandalyede otururken görüntülenmesinden rahatsız olmuştu; “kaç yaşında adamsın, çekme yahu” diye seslendi… O sırada eşi Betül Hanım beni tanımıştı… Gülerek “yayınlamaz o” dedi…
Tekerlekli sandalyeli fotoğrafı hiçbir yerde kullanmadım. Ve ilk defa şimdi ölümünün ardında paylaşıyorum… Bir dönemin jönü, Türk sinemasının unutulmaz aktörü; haklı olarak tekerlekli sandalyedeki halinin görünmesinden rahatsız olmuş ve eski günlerdeki gibi hatırlanmak istemişti… Bu isteğine saygı duymam gerekiyordu...
Aslında tekerlekli sandalyeye mahkûm değildi… Ancak yaşlılık, yorgunluk ve bir takım sağlık sorunlarıyla birleşince uzun süredir yürümekte zorlanıyordu...
Nitekim o günden 2 yıl kadar sonra annemle birlikte Pera Müzikali’nde kendisini sahnede izleme fırsatı bulabildik. Oyunda sadece 5 dakikalık rolü vardı. Aslında rol bile denemez. Yürüyerek çıktığı sahnede yine ayakta durarak, izleyicilere hitaben “hayatı sevin, birbirinize iyi davranın, dostluklara önem verin” şeklinde doğaçlama bir konuşma yaptı. Ve alkışlar arasında sahneyi yürüyerek terk etti.
O günlerde kendisinden Silivri üzerine röportaj talebim olmuştu. Oyunun bitiminde selamlama bölümünü beklemeden eşi Betül Hanım’ı aramaya başladım. Ve tiyatronun balkon bölümünde buldum. Büyük Usta sahnede izleyicileri selamlarken, Betül Hanım da 80 yaşın üzerinde olmasına rağmen liseli kızlar gibi ayakta zıplayarak eşini alkışlıyordu…