Çocuklara haksızlık yapmayın

Gazeteci haksızlıkları yazar. Haksızlıkları yazmayan gazeteci değildir…

Benim gazetecilik mesleğine heves etmem ve başlamam; öğrenciyken yaşadığım bir olay karşısında haksızlığa başkaldırmak amacıyla yol arayışımdan kaynaklanmıştı.

O nedenle özellikle öğrencilerle öğretmenler arasında yaşanan olaylara çok hassas yaklaşıyorum.

Haksızlık karşısında kimseyi dinlemem; gerekirse dağları deviririm…

Şimdi bugün anlatacağım olaya gelelim.

Silivri’de Eğitim Adası adlı özel bir ilkokul…

Okulun hem sahibi hem de müdürü olarak bilinen Ali Askar Kayagil

Hepimiz okul sıralarından geçtik… İlkokul öğrencileri henüz çocukluk çağında oldukları için; koşar, zıplar, itişir, kakışır, kavga eder, birbirlerini yanlış anlar…

Bunların hepsi normal…

Çocuklar niçin okula gider?

Eğitilmek için değil mi?

Adı üzerinde çocuktur; yanlış da yapacaktır…

Eğitim Adası’nda bir yönetici var…

Ali Askar Kayagil…

Kendisi okulun hem kurucusu hem de müdürü olarak biliniyor…

İddialara göre; Ali Bey’in, özellikle hakim, savcı, polis ve bürokrat çocuklarına karşı özel bir ilgisi var.

Diyelim ki iki çocuk kendi aralarında itişti, kakıştı, kavga etti. Ali Bey hemen “aman efendim hiç olur mu, falancanın babası savcı, filancanın annesi hakim” diyerek olayı manipüle ediyor.

Manipüle ederken de hakim ve savcı çocuklarının yaşanan olaydan bir şekilde haklı çıkartılarak hem çocuğun hem de adliye mensubu ailesinin psikolojik olarak tatmin olacağı bir sonuca bağlamak için çaba sarf ediyor.

Ve bu davranışları abartarak, öğrencilere göstererek yapıyor…

Geçtiğimiz günlerde bir veli şikâyeti sonucunda adliyeye yansıyan dosyadaki iddialara göre; kavga eden iki öğrenciden birinin babası falanca hatırlı kişi olduğu için örneğin Ahmet, Mehmet’e vurduğu halde çocuklara olayı ters yüz ettirerek “Mehmet, Ahmet’e vurdu diyeceksiniz” şeklinde telkinde bulunarak bu konuşmaları cep telefonu ile videoya kaydetmiş. Daha sonra öğrencilerin sınıfında yaptığı konuşmada hatırlı ailenin psikolojik olarak tatmin olacağı şekilde diğer çocuğu üzecek cümleler kullanmış.

Silivri Eğitim Adası’nda buna benzer birden fazla olay duymaya başladım.

Bu olaylar; Ali Bey’in “aman hakim çocuğu, aman savcı çocuğu, aman polis çocuğu” şeklindeki tavırlarından kaynaklanıyor.

Kuvvetler ayrılığı ilkeleri nedir?

Sadece; yasama, yürütme ve yargı mı?

Hayır…

Basın da var…

Ve lütfen şunu unutmayalım; Silivri’de bir yerel basın gerçeği var

Sakın çocuk deyip geçmeyin…

Çocuklara yapılan haksızlıklar ömür boyunca unutulmuyor…