Provokasyon denilen bir kelime vardır. Provokasyon kelimesinin anlamı; (özetle) herhangi bir kişiye karşı girişilen ve onu sonradan ağır sonuçlar verecek bir karşı eylemde bulunmaya zorlayan, önceden tasarlanmış harekettir. AK Parti İstanbul Milletvekil
Provokasyon denilen bir kelime vardır.
Provokasyon kelimesinin anlamı; (özetle) herhangi bir kişiye karşı girişilen ve onu sonradan ağır sonuçlar verecek bir karşı eylemde bulunmaya zorlayan, önceden tasarlanmış harekettir.
AK Parti İstanbul Milletvekili Gülay Dalyan, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ile ilk olarak 19 Mayıs 2012 günü Atatürk Anıtı'na çelenk konulması sırasında bir tartışma yaşadı. O zaman bunu münferit bir olay olarak değerlendirmiştik.
Ancak aynı akşam yapılan Gençlik Yürüyüşü sırasında elinde kağıt bayrağı hemen yanında bulunan Işıklar'ın yüzüne çarptırarak sallaması ve daha sonra da Esma Işıklar'ı yanyana yürürken sıkıştırıp "burada yürümeyin efendim gidin arkada yürüyün" diyerek çıkışması kafamızda soru işaretleri uyandırmıştı.
Silivri'de bu diyaloglar tartışılırken, Gülay Dalyan, AK Parti binasında dönemin Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu'ya olayı anlatıp; Işıklar hakkında "..zaten kısacık boyu var, bir çakacağım.." şeklinde bir cümle sarf ederken gazetecilere yakalandı.
Aradan birkaç ay geçti ve Milletvekili Dalyan bu sefer de 28 Ekim 2012 günü Cumhuriyet Bayramı kutlamaları öncesinde Atatürk Anıtı'na çelenk konulurken yine Belediye Başkanı Işıklar ile karşılaştı. Yine bir bahane ile Işıklar'ın yanına gitti ve durduğu yeri beğenmeyip elleriyle tutarak kenara çekmeye ve itmeye çalıştı. Yani fiziki müdahalede bulundu. Işıklar şaşırdı, ancak soğukkanlılığı da elden bırakmadı.
Son olarak çelenk koyma töreninden bir gün sonra yani 29 Ekim sabahı Silivri Stadı'ndaki resmi törenler sırasında yine Başkan Işıklar ile karşılaşan Milletvekili Dalyan bu kez de gidip protokolde Işıklar için ayrılan koltuğa oturdu. Oturmakla da kalmadı; koltuğun üzerindeki "Belediye Başkanı" yazısını kopartıp elliyle cart diye yırttı.
Sevgili Silivrililer,
Bu yaşananlar normal değil...
Hem de hiç normal değil...
Ben, AK Parti Milletvekili Gülay Dalyan'ın, CHP'li Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ı kızdırmaya ve tahrik etmeye çalıştığını düşünüyorum. Işıklar'ı kızdırarak kendisine karşı ters bir hareket yapmasını sağlamaya çalışıyor.
Lütfen bir düşünün; yürüyüş sırasında bayrağı gözünüzün içine doğru sallıyor, eşinizi kovmaya çalışıyor, tören sırasında kollarınızdan tutup çekiştiriyor ve itiyor, ertesi gün de sanki başka yer yokmuş gibi gelip koltuğunuza oturuyor, adınızın yazılı olduğu kağıdı cart diye yırtıyor...
Aynı omuz atarak tahrik edip kavgaya davet eden efeler gibi davranıyor.
Arka arkaya, tekrar tekrar ve her fırsatta sataşıyor Belediye Başkanı'na.
Sanki Işıklar dayanamayıp kendisini eliyle iteklesin veya buna benzer fiziksel bir müdahalede bulunsun istiyor.
Hemen arkasından da siyasi kıyamet kopsun...
Vay efendim Belediye Başkanı Milletvekilini itti, şöyle yaptı böyle yaptı...
Alın size bahane; İçişleri Bakanı alsın Başkan'ı görevden...
Sevgili Silivrililer,
Bakın yazımın başında neyin tarifini yapmıştım.
Provokasyon denilen bir kelime vardır.
Provokasyon kelimesinin anlamı; özetle herhangi bir kişiye karşı girişilen ve onu sonradan ağır sonuçlar verecek bir karşı eylemde bulunmaya zorlayan, önceden tasarlanmış harekettir.
AK Partili Milletvekili Gülay Dalyan, CHP'li Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ı provoke etmeye çalışıyor.
Ancak Işıklar, soğukkanlılığını kaybetmeyerek Dalyan'a uymuyor...
Ben gazeteciyim ve baktığım zaman bunu görüyorum...