Kasabaların delileri vardır ve onları herkes tanır.
Bu arkadaşlardan bazıları perişan bir vaziyette sokaklarda dolaştıkları gibi ilk bakışta deli oldukları anlaşılmayan, ancak bir süre sonra kendisinin anormal olduğu konusunda en ufak bir şüphe bile duymayacağınız efendi görünüşlü ve boynu kravatlı deliler de bulunmaktadır.
Şimdi size Silivri’de aşağı yukarı herkesin tanıdığı bir deliden bahsetmek istiyorum.
Tabi ki rencide olmaması açısından adını vermeyeceğim gibi gerçek kimliğinin anlaşılmaması için bazı özelliklerini de değiştirerek anlatacağım.
Bu deliyi uzaktan tanıyanlar oldukça beyefendi ve aklı başında biri olduğunu düşünüyor.
Ancak birkaç defa sohbet eden, hele ki iş ilişkisi gereğince yoğun bir şekilde diyalog kurmak durumunda kalanların ağzından çıkan ilk kelime “bu adam normal değil, ciddi derecede rahatsız, mutlaka tedavi görmesi lazım” oluyor.
Geçtiğimiz yıllarda şizofren olduğu konusunda derinden bir söylenti çıkmıştı. Ancak resmi raporunu da göremediğimiz için bu konuda kesin bir bilgi sahibi olamadık.
Zaten bugün bir şizofrenle muhatap olsak; onun şizofren olduğunu anlayamayız. Bunu ancak uzman bir hekim anlayabilir. Biz sadece bir anormallik olduğunu fark ederiz o kadar.
Her yıl düzenli olarak havaların ısınmasıyla birlikte ilk bakışta normal gibi görünen bu delinin davranışları da değişmeye başlıyor.
Sıcaklar arttıkça saldırganlaşıyor ve çeşitli konulardaki takıntıları ortaya çıkıveriyor.
Bu konulardan en çok muzdarip olanlar da kendisiyle yakın mesai harcayanlar oluyor.
Malum artık ilkbaharı bitirip yaz aylarına doğru hızla yaklaşıyoruz.
Havalar da giderek ısınıyor.
Bizim delinin önümüzdeki günlerde yine gereksiz takıntılarını ve vukuatlarını duyarsanız sakın ola ki şaşırmayın.
Sıcaklardandır deyin ve geçin…
İşinize bakın…
Zaten böyle giderse fazla uzak olmayan bir zaman dilimi içerisinde; koşa koşa gelen iki görevli eşliğinde deli gömleği giydirilerek, kırmızı ambulansla siren çala çala tımarhaneye götürecekler kendisini.
Söylemedi demeyin…