Cumhuriyet Halk Partisi'nden Silivri belediye meclis Üyesi adayı olmak isteyen İngilizce öğretmeni Şahin Dirik, dikkat çekici bir katılımla adaylık dosyasını ilçe Başkanı İbrahim Kömür'e teslim etti...
Yaptığı konuşmasında projelerinden bahseden Dirik; salonda bulunanlardan yoğun alkış aldı.
Şahin Dirik'in konuşması şu şekilde:
"Sayın ilçe başkanım, ilçe yöneticilerim, değerli partililerim, kıymetli ailem, yakınlarım, sevenlerim ve Pazar gününü ailesiyle dinlenerek, gezerek geçirmek yerine beni dinlemek için değerli vakitlerinden feragat edip buraya kadar zahmet etmiş tüm vatandaşlarımız belediye meclis üyesi aday adaylığı açıklamama hepiniz hoşgeldiniz!
Bu hafta özel bir hafta, partimiz için heyecanlı, hareketli, bereketli bir hafta. Çünkü bu hafta Silivri Belediyesini Cumhur İttifakı yönetiminden kurtarmak için resmen başlattığımız onurlu mücadelemizin ilk haftası. Maalesef 2019’da bir takım hatalı stratejiler ve partimizde meydana şahsi çatışmalar sonucu bir yol kazası yaşadık, bedelini de hala ödemekteyiz. Ancak bunu bu seçimde telafi edeceğimize ve doğru hamlelerle Silivri’de oy rekoru kırarak kazanacağımıza olan inancım tamdır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Silivri nazarındaki kredisi yüksektir, siyasetimizi halka rağmen değil halkla birlikte kurguladığımız bir senaryoda zafer bizlerden hiçte uzak değildir. Örgüt iradesi elbette çok kıymetlidir ancak halkın iradesi de göz ardı edilmemelidir. Bu doğrultuda ilerlersek ileride çocuklarımıza gururla anlatacağımız bir seçim zaferi daha şimdiden avcumuzun içindedir.
Halkın taleplerinden, beklentilerinden uzak projelerle geçirilen bir beş yılı hep beraber yaşadık. Bırakın projelerde halkın taleplerini göz önünde bulundurmayı, artık etkinliklerde sahne alacak sanatçılar gibi basit konularda bile halktan kopuk bir anlayışla hareket eden mevcut belediye yönetiminin miyadını doldurduğu konusunda hepimizin hemfikir olduğunu düşünüyorum. Bunun son örneğini de daha geçen ay Cumhuriyetimizin 100. Yılında Silivri gibi Cumhuriyetçi, Atatürkçü vatandaşların ağırlıklı olduğu bir ilçede Cumhuriyetçilikle, Atatürkçülükle uzaktan yakından alakası olmayan Alişan gibi bir ismin sahne almasıyla gördük. Bu halkı umursamama, bu halktan kopukluk bitmeli. Hiç şüphem yok ki belediyemize yeniden altı okun bayrağı dikildiğinde, Silivri’miz Sosyal Demokrat belediyecilik anlayışına kavuştuğunda rahat bir nefes alacak, huzur bulacaktır.
Partimizdeki rekor sayıdaki adaylık başvurusu da bize olan inanç ve beklentinin göstergesidir elbette. Bizim bu beklentiyi boşa çıkarma lüksümüz şu an itibariyle kalmamıştır. Ben bu vesileyle başta Bora Balcıoğlu, Melih Yıldız, Doruk Bulut abilerim ve Dilek Yetkin ablam olmak üzere belediye başkan adaylığı için partimize müracaat eden tüm isimleri ortaya koydukları iddia ve örgütümüze kattıkları heyecandan ötürü tebrik ediyor, başarılar diliyorum! Ayrıca şu an sayıları 150’nin üzerindeki belediye meclis üyeliği için başvuran partidaşımı, yoldaşımı da kutluyorum. Şu an onlarla rakip olsak da sürecin son derecek centilmence ve olgunca ilerlediğini görmek beni mutlu ediyor ve motivasyonumu arttırıyor. Layığıyla yarışalım, iyi olan kazansın, kazandıracak olan kazansın diyorum değerli arkadaşlar. Hepimizin hakkında hayırlısı olsun.
Sözü daha fazla uzatmadan sunumuma geçmek istiyorum. Bugün sizleri, kendimi tanıtmak ve aklımdaki projelerden örnek vererek Silivri’nin geleceğine dair vizyonumu ortaya koymak için buraya çağırdım.
İşe öncelikle kendimi tanıtarak başlayayım. İsmim Şahin Dirik. Silivri’nin yerlisiyim. 1995 doğumluyum ve doğduğumdan beri Silivri’de ikamet etmekteyim. İlkokulu Piri Mehmet Paşa İlköğretim Okulunda, ortaokul ve liseyi Mimar Sinan Kolejinde tamamladım. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin İngilizce Öğretmenliği ve İstanbul Üniversitesi’nin Sosyoloji (toplum bilimi) bölümlerinden mezunum. Yani iki üniversiteden mezunum. Ve ayıptır söylemesi ikisinden de dereceye girerek onur öğrencisi sıfatıyla mezun oldum. Bu noktada mütevazılığı bir kenara bırakalım, biraz çalışkan bir öğrenciydim ayıptır söylemesi. Daha sonra yüksek lisans eğitimime başladım. Yüksek lisans eğitimimi Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Aydın Üniversitesi’nin ortak programı olan Eğitim Yönetimi bilim dalında tamamladım. Bu kapsamda 2021 yılında “Türkiye’de Yaşam Boyu Öğrenme Açısından Yerel Yönetimlerin Rolü” başlıklı yüksek lisans tezimi yayımladım. Özellikle eğitim ve yerel yönetimlerin beraber harmanlandığı bir konu seçmek istedim zira bir eğitimcinin yerel yönetimlere dair vizyonunu ortaya koymaktı hedefim. İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu ve Büyükçekmece Belediye Başkanımız Sayın Hasan Akgün gibi pek çok önemli ismin akademik yayınlarına da referans vererek hazırladığım, çok keyifli bir tez çalışması oldu. İsteyenler inceleyebilir, YÖK’ün tez merkezi sisteminde yayınlanmakta hala.
İş yaşantıma gelecek olursak, 2017-2018 yılları arasında Kabataş Erkek Lisesi’nde stajyer öğretmenlik yaparak mesleğe ilk adımımı attım. 2018’den beridir de ilçemizde faaliyet gösteren Özel Nazmi Arıkan Fen Bilimleri Eğitim Kurumlarında istikrarlı bir şekilde İngilizce Öğretmeni ve Yabancı Diller Zümre Başkanı olarak görev yapmaktayım.
Siyasete CHP HALK-LİS’te (lise komisyonları) başladım. 2016-2017 yılları arasında CHP Silivri Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Yedek Üyeliği, 2017-2020 yılları arasında CHP Silivri Gençlik Kolları Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundum. Bu süreçte tüm seçimlerde aktif görev aldım, hala da almaktayım. Yeni geldi sabahlara kadar sandığımın başında kaldım. Ajitasyon yapmak için değil, gurur duyduğum için söylüyorum. Yeri geldi aç kaldım, uykusuz kaldım, gençlik örgütü olarak üzerimize iftiralar atıldı, davalar açıldı ama hamdolsun partimin bir oyunu bile hiç ettirmedim, bir kez olsun CHP dışında bir yere oy atmayı aklımın ucundan dahi geçirmedim. Kişisel sebeplerden ötürü benden en hazzetmeyen partililerime bile hep “Şahin’i sevmem ama sağlam partizandır” dedirttim. Bu da benim en büyük gururumdur.
Diğer faaliyetlerime de kısaca değineyim. 2020-2023 yılları arasında Atatürkçü Düşünce Derneği Silivri Şube Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundum. Aynı zamanda Öz Alibeyliler Derneğine de üyeyim. Tabi ki mesleğim gereği ileri düzeyde İngilizce bilmekteyim. 2016 yılından beri yerel gazetelerde köşe yazıları yazmaktayım. Ayrıca küçük yaşlardan beri hobi olarak oyunculukla ilgilenmekteyim ve bu kapsamda zaman zaman televizyon dizileri ile reklam filmlerinde rol almaktayım.
Gelelim en önemli kısma, yani projelerime. Ben, yaşadığı kente, Silivri’ye âşık bir insan olarak, bana yıllarca “Yabancı dilin var, tahsilin var, imkânın var, yurtdışına git, dünyanın parasını kazanır hemde hayatını yaşarsın” diyenlere inat; değil ülkeyi, Silivri’yi dahi terk etmemeyi ve yaşadığım kenti güzelleştirecek, daha yaşanılabilir hale getirecek mevkilere ulaşmayı kendime görev bildim. Siyasete adım attığım çocuk yaşlardan itibaren belediye meclislerini sürekli seyirci olarak takip ettim, işleyişe hâkim oldum. Yaptığım seyahatlerde gördüğüm örnek belediyecilik projelerinin Silivri’ye nasıl uyarlanabileceğine dair kafa patlattım, fikirlerimi yıllarca not aldım. Neticede 19 proje yazdım ve bunları 3 başlık altında topladım.
Meclis üyeliği görevine dair alışılagelmiş tarzdan daha faklı bir bakış açım var. Yıllardır tüm partilerde görmeye alıştığımız toplu olarak “el kaldır el indir” dışında hiçbir fonksiyonu olmayan ve beş yıl boyunca çoğu zaman mikrofondan sesini dahi duyamadan görev sürelerinin bittiğine şahit olduğumuz “o tarz” meclis üyelerinden olmaya hiç niyetim yok. O yüzden beni listesine almayı düşünecek olan belediye başkan aday adaylarımızı da peşinen uyarıyorum, “benimle işiniz var.”
Meclis üyeliğini bir iddia işi, bir vizyon işi olarak görüyorum. Üretmekte başlıca sorumluluklarımızdan olmalı. Üretmek, kentimiz için, halkımız için proje üretmek, sorunlara çözümler üretmek, durmaksızın düşünmek. Bizim başlıca işimiz bu olmalı. Ben en kolay yöntemi de seçebilirdim. Sizi buraya toplayıp konuşmamda 2 kez Atatürk desem, 1 kez de altı oktaki ilkeleri saysam dünyanın alkışını alır otururdum. Proje anlatmayıp el kaldırıp, indirip sessizce görev süresini dolduracak bir meclis üyesi olacağıma dair sinyaller versem belki listede yer bulma şansım daha bile yüksek olurdu. Ancak ben projelerimi anlatmayı seçtim. Eğer liste şansı bulamayacaksam da varsın bu sebepten ötürü bulamayayım. O şekilde kazanmaktan iyidir.
Projelerimi gruplandırdığım 3 başlık; Gençlik, Kültür ve Sporla İlgili Projeler, Kentsel Tasarım Projeleri ve Toplumsal Hizmet Projeleri şeklinde. Bunların kimisi özgün projeler, kimisi farklı belediyelerden örnek alıp, üzerine koyarak Silivri’ye uyarladığım projeler. Kimisi başkalarından aldığım fikirleri geliştirerek yazdığım projeler. Yani hepsini orijinal fikir diye satmıyorum, baştan söyleyeyim. Sonra Şahin milletin projelerini araklıyor demeyin. Bugün size tabi ki 19 proje anlatmayacağım. Her başlıktan yalnızca birer örnek vereceğim.
İlk projemiz Gençlik, Kültür ve Sporla ilgili projeler başlığından geliyor. Zaten projenin adı da direkt Gençlik Kültür ve Spor Kompleksi Projesi. Silivrili gençlerin ilçemizde sosyal ve kültürel anlamda aradıklarını bulamadıklarını, özellikle sosyal imkânların kısıtlılığı sebebiyle Silivri’de yaşamaktan mutsuz olduklarını sürekli dile getirdiklerini duyuyoruz. Maalesef yapacak bir aktivite bulamayan gençler kötü alışkanlıkların pençesine düşüyorlar, basit görünen bir sorunun sonuçları vahim oluyor. Sosyal imkân kısıtlılığına örnek vermek gerekirse en basitinden 16 milyonluk metropolün, Avrupa’nın en büyük kentinin, 250 bin nüfuslu ilçesinde, neredeyse milattan öncesinde bile yerleşik hayatın olduğu bilinen Silivri’de nasıl olur da bir sinema salonu olmaz. Benim bunu aklım almıyor, beynim kabul etmiyor! Ve bu bir problem değilmiş gibi ilçemizde hemen hemen hiçbir siyasetçi de de dillendirmiyor. Kim savunacak bu gençlerin hakkını, kim dile getirecek onların taleplerini? İşte ben bu göreve talibim. Gençlere ses, Silivri’ye nefes olma gayesiyle yola çıktım. Sloganımı da bu yüzden bu şekilde seçtim. Şu an Silivri belediyesi bir kültür merkezi binası yapma hazırlığında ancak o arsanın alanı bence yetersiz. Ben bir merkezden değil, koca bir kompleksten bahsediyorum. Bu proje aracılığıyla belediye tarafından ilçemize bir “Gençlik, Kültür ve Spor Kompleksi” kurulması hedeflenmekte. İlçemizde şu an mevcut olmayan tüm sanat ve spor etkinlikleri bu komplekste toplanacak.
Bowling salonu, e-spor salonu, satranç odası ve buz pateni pisti gibi farklı, alternatif sporların icra edilebileceği alanların da bulunacağı büyük bir merkezin kurulması, özellikle genç nüfusu hareketlendirip Silivri’nin bir cazibe merkezi haline gelmesinde önemli bir rol oynayacak. Ayrıca bu alanlarda belediyemizce düzenlenecek kurslarda, alternatif spor dallarında ülke çapında ilçemizi temsil edecek nitelikte takımların kurulması ve ilçemize başarılı, sporcu gençler kazandırılacak.
Ayrıca e-spor salonunun bir odası, Youtube için içerik üretmek isteyen gençlerimizin kullanımına açık, saatlik rezervasyonla çalışan bir Youtube atölyesi niteliğinde hizmet verecektir. Bu atölyede içerisinde video montaj programları bulunan üst düzey bir bilgisayar, kamera, tripot ve yeşil perde de bulunacak. En önemlisi bu komplekste kaliteli sinema salonları için yer ayırılacak ve bu alan kaliteli bir sinema salonu zincirine kiralanarak vatandaş, sanatla buluşturulacak.
Tiyatro mevzusu da es geçilmemeli elbette. Oyunculuğa ilgi duyan biri olarak bu konuyu önemsiyorum. Silivri’de yalnızca bir tiyatro salonu var; o da küçük ve maalesef pek çok anlamda yetersiz. Koltuk sayısı az, kulisi dar ve kendine ait lavabosu dahi yok. Söz konusu Gençlik, Kültür ve Spor Kompleksi’nde daha büyük ve nitelikli bir tiyatro salonu inşa edilecek, ülke çapında ses getiren tiyatroları ve oyuncuları rahatlıkla ağırlayabilecek nitelikte olacak olan bu salon ilçemize kazandırılacak. Bu salon dönen sahne sistemi ile inşa edilecek ve sergilenmesi en zor oyunlara bile rahatlıkla ev sahipliği yapabilecek, tiyatro ekiplerine dekor değişimi açısından kolaylık sağlayacak. Bunların dışında kompleksimizde resim atölyeleri ve dans stüdyoları da muhakkak bulunacaktır. Kompleksimizde başta öğrencilerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımızın kullanımına açık bir kütüphane de bulunacaktır. Burada çeşit çeşit kitaplarımızın yanı sıra ders çalışma alanları ve bilgisayarlar da bulunacaktır. Kompleksin giriş katında inşa edilecek olan dükkânlar ise restoranlar öncelikli olmak suretiyle kaliteli markalara kiraya verilecek, böylelikle hem kompleksimize gelen vatandaşlarımızın yeme-içme ihtiyaçlarını da karşılayabilecekleri alanlar oluşacak hem de dükkân kiralarıyla belediyemiz gelir elde edecek.
İkinci projemiz Kentsel Tasarım Projeleri başlığından, projemizin adı Boşnak Bahçe Mevkii’nin Geliştirilmesi Projesi. Silivri tarihi, coğrafyası, kültürü ve konumu ile aslında çok büyük bir turizm potansiyeli barındırıyor ancak bunu maalesef pek kimse görmüyor, dile getirmiyor. İlçemizde Boşnak Bahçe olarak bilinen bölgeye geçtiğimiz yıllarda Olta Restoran’ın önünden başlayarak Yakamoz Kafe’ye kadar süre kısa bir yürüyüş yolu kazandırıldı. Güzel ama yeterli değil. Bu proje kapsamında plajın küçük bir kısmı boyunca bu yolun etap, etap uzatılıp bir noktada Parkköy’e kadar ulaştırılmasını hedefliyorum. Böylelikle vatandaşlarımıza deniz kıyısında harika bir yürüyüş parkuru kazandırılmış olunacaktır. Bu parkur boyunca bölgeye yer yer elektrik direkleri ve kameralar bağlanacak ve vatandaşlarımızın güvenliği sağlanacak. Ayrıca oturup dinlenmek için bazı noktalara banklar da koyulacaktır. Boşnak Bahçe’nin, Kale Park’ın hemen altında kalan bölgesine ise İzmir’in Dario Moreno sokağında yer alan tarihi asansöre benzer bir asansör kurulması hedeflenmekte. Böylelikle Kale Park Sosyal tesisleri ve Boşnak Bahçe arasında doğrudan bir bağlantı kurulacak, ilçemizin iki önemli turistik noktası arasında ulaşım oldukça kolaylaşacaktır. Bu proje aracılığıyla kurulacak olan asansörle, Boşnak Bahçe mevkiinde yapılan yürüyüşlerin ardından Kale Park’a çıkıp manzara izlemenin bir gelenek haline getirilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca Kale Mahallesinde oturup sahile inmek isteyen vatandaşlarımız için de ciddi bir kolaylık sağlanmış olunacaktır. Kale mahallesine giden bir minibüs hattı bildiğim kadarıyla yok. Yollar ise çok yokuş, bu durumdan ötürü zaman zaman yaşlı vatandaşlarımız zorlanabiliyorlar. Asansör fikri bu noktada da güzel bir alternatif olabilir.
Yine bu asansörün yakınında inşa edilecek bir sosyal tesis kapsamında Boşnak Bahçe’nin bu noktasından Yakamoz Kafe’ye kadar süren kısmına bir belediye plajı kurulacak. Plajda şemsiyeler ve şezlonglar yer alacak ve vatandaşa uygun fiyata kiralanacak.
Ayrıca bölgeye uzun bir iskele de kurulacak ve vatandaşın kullanımına sunulacak. Vatandaşlarımız ve ilçemize gelecek turistler hem bu plajdan faydalanacak hem de plajın sosyal tesislerinden uygun fiyata yeme içme fırsatı yakalayarak ilçemizdeki turizm kültürü arttırılacak. Sosyal tesis anlayışı maalesef şu an Silivri’de pek yok. Kale Park var ama orada da menü çok dar, restoran gibi değil, daha çok kafe gibi. Hemen yanı başımızdaki Büyükçekmece Belediyesi’nin bu konuda örnek çalışmaları var. Celaliye Sosyal tesisleri gibi. Alkol dâhil pek çok şey uygun fiyata satılıyor, genişte bir menüsü var. Evet, alkol kelimesini da ağzıma almaktan korkmuyorum, biz AKP değiliz, her türlü yaşam tarzına sahip vatandaşa hizmetlerimiz olmalı. Bunlardan korkmamalıyız. Bu bölgede bu geniş menülü, uygun fiyatlı bir sosyal tesis eminim ki vatandaşlarımız tarafından çok ilgi görecektir. CHP sol çizgideyken de seçim kaybediyordu, en son sağcılaştık yine kaybettik. Her türlü kaybedeceksek en azından kendimiz olalım! Ama Silivri’yi kazanacağımıza da zerre şüphem yok, onu da belirteyim
Projeye dönelim, bölgede falezlerin tehlike arz etmesi durumunda Boşnak Bahçe mevkiinin başına yapılan çelik kafes konstrüksiyon çalışması bölgenin geri kalanına da uygulanacaktır.
Bölgedeki turizm hareketliliğinin artması ve istenen düzeye gelinerek hedeflere ulaşılması halinde ilerleyen süreçte bölgeye bir turistik teleferik yapılması da gündeme alınabilir.
Anlatacağım üçüncü ve son projem ise Toplumsal Hizmet Projeleri başlığından olacak, başlığı da Silivri Sivil Toplum Kuruluşları Sitesi Projesi.
STK’lar toplumun en önemli parçalarındandır. Dernekler, odalar, çeşitli topluluklar… Sosyalleşmeyi temin eden önemli müesseselerdir, teşvik edilmeleri gerekir. Ancak fedakârlık ta isterler, hep kendinizden verirsiniz. Ben de yıllarca STK’larda görev almış biri olarak bunu iyi bilirim.
Ülkemizdeki ekonomik koşullar yüzünden ilçemizde yer alan pek çok meslek odası dâhil sivil toplum kuruluşlarımız, maalesef kendi giderlerini bile karşılamakta zorluk çekmektedir. Yüksek kira ve aidat bedelleri bu kurumlarımıza ağır gelmektedir.
Silivri Sivil Toplum Kuruluşları Sitesi kapsamında makul boyutta birçok ofisten oluşacak bir site kurulacak ve bu site belediyemiz tarafından işletilecek. Geçtiğimiz yıllarda bir benzeri Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından hizmete açılmış ve çok rağbet görmüştür. İlçemizde kurulacak olan bu sitede kira ve aidatlar makul seviyelerde olacak ve böylelikle STK’larımız desteklenecektir. Siteye kabul edilecek STK’larda ise belli bir limitin üstünde üye sayısı, aktiflik, hâlihazırda üzerine gayrimenkulünün bulunmaması gibi şartlar aranacak.
Bu sitenin içinde bir açık alan, yönetimi kalabalık olan STK’larımızın kullanabilmeleri için projektör ve beyaz tahtası bulunan geniş bir toplantı salonu, STK’larımızın başta kongreleri olmak üzere her türlü kalabalık organizasyonuna ev sahipliği yapacak bir Kongre Salonu ve fazla eşyalarını güvenle muhafaza edebilmeleri için depolar bulunacak. Sitenin tamamında tüm STK’larımızın kullanımına açık ücretsiz wi-fi hizmeti sağlanacak.
Bu sitede sekretarya ve temizlik işleri için belediye personellerimiz bulunduracak. STK’lar toplantı ve kongre salonlarını ücretsiz kullanabilmek için her aybaşında belediye personelimize müracaat edecekler. Ayrıca stant çalışması yapmak isteyen STK’larımıza yine personelimiz aracılığıyla stant, masa, sandalye ve çardak temini de yapılabilecek.
Bu proje sayesinde hem belediyemiz ve STK’lar arasındaki ilişkiler ve işbirliği pekişecek hem de artık birçoğu aynı bölgede yer alacak olan STK’lar arası ilişkiler de gelişecektir.
Ben belediye meclis üyesi olmak için gerçekleştirdiğim bu kampanyayı başlı başına bir proje olarak değerlendiriyorum. Projem gençliğin sesini belediye meclisine taşıma operasyonudur. Her projenin de bir vizyonu ve misyonu olur. Benim vizyonum siyasete yeni bir imaj, yeni bir soluk getirme gayesi, bildiniz siyasetçilerden, bildiğiniz meclis üyelerinden olmama sözüdür.
Misyonum ise Silivri’yi 250,000 nüfuslu bir köy olmaktan çıkarmaktır! Modernleşmeye doğru ışık hızıyla ilerleme kaydetmemiz, gelişmemiz gereken dönemde “Saman dağıttık, arpa dağıttık diye diye bir beş yıl geçirdik arkadaşlar. Ben çok sıkıldım…"