Tarihimizde çok sayıda “Süleyman” yer almış ve çeşitli mizah eserlerine konu olmuştur.
Örnek vermek gerekirse Kanuni Sultan Süleyman, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve günümüzün en popüler Süleyman’ı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan bahsedebiliriz.
Ancak bizim bugünkü konumuz başka bir Süleyman…
Silivri’deki Fırsatçı Süleyman…
Geçtiğimiz yıllarda Silivri sahilinde dar gelirlilere ayrılan alana koymuş olduğu sucuk satış arabasıyla gündeme gelen toprak ağası Süleyman Gençoğlu şimdi de tarım alanına yapmaya başladığı villalarla konuşuluyor..
Geçtiğimiz hafta bu konuyu gündeme getirdiğim andan itibaren noterden açıklamalar göndermeye ve yerel basın organlarına beyanatlar vermeye başladı. Süleyman Gençoğlu, inşaatları yaptığı yerin “tarım alanı” olmadığını ve birkaç yıl önce “imarlı alan” statüsüne dahil edildiğini belirtiyor.
Bakın şimdi; villa inşaatlarına başlanan yer tarım alanıyken birkaç yıl önce kağıt üzerinde imarlı alan haline getirilmiş olabilir. Ancak benim vicdanıma göre orası halen tarım alanı…
Bu hayatta her şey resmi evraklardan ibaret değildir. Adına vicdan denen bir olgu da vardır…
“Yakaladım bir fırsat oh ne güzel hemen inşaat yapayım” mantığının cezasını yarın öbür gün ne yazık ki gelecek kuşaklar çekecek…
Süleyman Gençoğlu, burada inşa edilmeye başlanan 12 adet villanın ruhsatına uygun olarak yapıldığını iddia ediyor. Ancak gerek projesi, gerekse şirketin tanıtım sloganlarını karşılaştırmalı olarak incelediğim zaman sanki bazı kelime oyunları yapılmaya çalışıldığını görüyorum.
Nasıl kelime oyunları olabilir burada?
Mürdüm Evleri (nedense aklıma hep mürdüm eriği geliyor) projesinin sosyal medyadaki tanıtım paylaşımlarında her villanın önünden bir adet “havuz”dan bahsediliyor. Ancak sadece “havuz” kelimesi kullanılıyor; “yüzme havuzu” denilmiyor. İmar mevzuatlarına göre; “süs havuzları” toplam inşaat alanı dışında yapılabiliyor, ancak “yüzme havuzları” toplam inşaat alanına dahil olmak zorunda…
O zaman Mürdüm Eriği Evleri'nde her bir villanın havuzu; kağıt üzerinde “süs havuzu” olarak gösterilecek ancak gerçekte “yüzme havuzu” olarak mı inşa edilecek?
Tanıtımlarda niçin “yüzme havuzu” veya “süs havuzu” gibi ayrıntı belirtilmiyor? İkisi arasında dağlar kadar fark var. Burası çok önemli bir soru işareti…
Yine devam edelim; Süleyman Gençoğlu, yerel basındaki arkadaşlara yapmış olduğu açıklamalarda “yüzde 10 artı yüzde 3 imar aldıklarını” belirtiyor. Şimdi ben de buradan soruyorum; niçin "yüzde 13" diyemiyor da “yüzde 10 artı yüzde 3 “ diyor. Eğer sonradan yüzde 3 imar artışı (!) verildiyse bu artış hangi karara göre verildi? Örneğin belediye meclisinde plan tadilatı kararı alındı mı?
Bir sorum daha olacak…
Her bir villaya kapalı garaj yapılacakmış. Bu kapalı garajlar emsale dahil mi, değil mi? Yarın öbür gün İBB veya Silivri Belediyesi yetkilileri “vay efendim garajlar yasal mı, vay efendim havuz yasal mı, vay efendim bu yüzde 3’lük artış neye göre verildi” demesin?
İnsanlar mağdur olmasın…