Silivri Belediyesi’nin (bazı) tabelalarına daha önceden konulması ihmal edilen “TC”lerin Volkan Yılmaz’ın talimatıyla yerleştirilmesi ve bunun üzerinden Özcan Işıklar ve CHP ile Volkan Yılmaz arasında yaşanmaya başlayan polemik bana biraz kayıkçı kavgası gibi geldi.

Sanki gündem değiştirilerek bir şeylerin üzerine örtülmeye çalışılıyormuş gibi hissetmeye başladım.

Neyin üzeri örtülmeye çalışılıyor derseniz hemen anlatalım…

Lütfen okumaya devam edin…

Silivri Belediyesi binasının protokol kapısının üzerinden bulunan devasa “TC Silivri Belediyesi” yazısının üzerindeki “TC” ibaresi hiçbir zaman kaldırılmadı.

Hep oradaydı…

Sadece belediyenin halk kapısı girişinde bulunan “Silivri Belediyesi” yazısının üzerine yeni bir “TC” ibaresi eklendi.

İşte bütün gürültü buradan çıkıyor…

Sanki Volkan Yılmaz ile CHP arasındaki “perde arkası flörtü” iddialarını dikkatlerden uzaklaştırmak için suni bir kayıkçı kavgası üretilmek isteniyor.

Yılmaz’ın belediye başkanlığı görevine başlamasından sonra ilki 13 Nisan 2019 tarihinde “CHP, MHP’ye Göz Kırpıyor” başlığı altında, ikincisi de 26 Nisan 2019 tarihinde “Volkan Yılmaz’ın Politikaları” başlığı altında iki ayrı köşe yazısı yazdım. (Arşivden bakabilirsiniz)

Birinci yazımda ima yolu ile, ikinci yazımda da açık açık “Ankara’dan Cumhur İttifakı’nın dağılmak üzere olduğu bilgilerinin geldiğini, Volkan Yılmaz’ın Bahçeli ile çok yakın olduğunu, bu nedenle Bahçeli’nin bu durumu Yılmaz’ın kulağına fısıldamış olabileceğini, belediye meclisinde çoğunluğu bulunmayan Yılmaz’ın da bu dağılmadan sonra CHP grubu ile ittifak yapmayı planladığını düşündüğümü ve bu nedenle de 3 haftalık başkanlık performansı sırasında CHP’ye çok yakın politikalar izlediğini takip ettiğimi” belirtmiştim.

Sadece benim yazılarım değildi elbette; Silivri’de başta AK Parti ilçe teşkilatının içi olmak üzere; Volkan Yılmaz’ın CHP’ye paralel politikalar izlediğini ve çok uzun olmayan bir zaman dilimi içerisinde halen ittifak halinde olduğu AK Parti Grubu’ndan koparak CHP Grubu ile silbaştan bir ittifaka gireceği varsayımları birçok yerde günlerdir konuşuluyor.

İşte tam bu aşamada dikkatleri başka yöne çekerek AK Parti Grubu ile arasında yavaş yavaş oluşmaya başlayan krizi (zaman kazanmak amacıyla) dağıtmak isteyen Yılmaz, acaba anne tarafından da kuzeni olan Özcan Işıklar ve CHP Silivri ilçe yöneticileri ile anlaşarak bir kayıkçı kavgasının, bir suni polemiğin içerisine giriyor olmasın?..

Bu bir varsayım tabi ki…

Hem benim, hem de bu yazıyı yazmadan önce görüş alışverişinde bulunduğum bazı gazeteci arkadaşlarımın varsayımları…

Hani nasıl derler; Halep oradaysa arşın burada…

Siyasetçiler oradaysa medya da burada...

Önümüzdeki haftalarda hangi gelişmeler olacak bekleyip göreceğiz…

Ben de bir insanım ve bu tip siyasi varsayımlarımda yanılabilirim doğal olarak.

Ama içimden bir ses “yanılmayacağımı” söylüyor…