Gazetecilik insan temelli bir meslek…
Tamamen beyninizi kullanıyorsunuz...
Ve başarılı olabilmek için de beyninizin sağlıklı olması gerekiyor...
Her insanda olabileceği gibi bazen gazeteciler de psikolojik bunalıma girebiliyor. Hatta bu bunalım bazı durumlarda “delilik” noktasına yaklaşabiliyor.
Peki bir gazeteci; mesleki melekelerinden uzaklaşarak delirme noktasına yaklaştığı zaman ne oluyor?
İlk değişiklikler fiziki görünüşünde baş gösteriyor…
Örneğin kendi öz bakımını yapamıyor…
Saçları ve sakalları normal insan standartlarının dışında bir görünüm alıyor.
Tırnakları uzuyor…
Önce haftada bir, sonra 15 günde bir, en son da ayda bir yıkanmaya başlıyor…
Af edersiniz leş gibi kokuyor…
Görünüşü Mandıra Filozu'na benzemeye başlıyor.
Daha sonra yazmış olduğu yazılar ve sosyal medya paylaşımları farklılaşıyor.
Sinir krizleri geçiriyor ve sağa sola küfürler ve hakaretler içeren paylaşımlar yapıyor…
Kadınlara hakaret ediyor…
Siyasetçilere boyunu aşan vaatlerde bulunarak, algıyı tek başına yönetebileceğini iddia ediyor. Bunu beceremeyince yine sağa sola küfür ve hakaret içeren paylaşımlar yapıyor.
Akşamlar kafayı çekince özellikle kadınların cinsel hayatlarıyla ilgili mahremiyet dışı sosyal medya paylaşımlar yapıyor.
Parasız kalıyor ve bir süre sonra içki de alamamaya başlıyor.
Bu sefer de sağa sola telefon ederek veya mesaj göndererek dileniyor...
Peki bütün bunlardan sonra ne oluyor?
Allah korusun ya intihar ediyor, ya da hastaneye kaldırılıyor.
Deli gömleği giydirilerek, kırmızı ambulansa bindirildiği gibi siren çala çala Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne götürülüyor.
Allah kimseyi akıl sağlığından etmesin...
Allah şifa versin…