AK Partili Rıfat Kutlu’nun, “Silivri İlçe Başkanı” olarak atandığı haberi geçtiğimiz hafta içerinde basına yansıdı.

Ben de supersilivri.com’da habere dikkat çekebilmek amacıyla aynı başlığı kullandım.

Ancak haberin içeriğinde işin doğrusunu belirttim.

Aslında Rıfat Kutlu, “ilçe başkanı” olarak
atanmadı.

Evet yanlış okumadınız…

Rıfat Kutlu, “ilçe başkanı” olarak
atanmadı.

Peki ne olarak atandı?

Rıfat Kutlu, Genel Merkez tarafından “ilçe yönetim kurulunu oluşturmak üzere” yetki belgesi ile görevlendirildi.

Gazeteci arkadaşlarımın tamamı ve hatta Silivri’deki siyaset camiası da bu ayrıntıyı atladı.
 

Peki “ilçe başkanı olarak atanmak” ile “ilçe yönetim kurulu oluşturmak üzere görevlendirilmek” arasındaki fark nedir?

Hemen izah edeyim…

Genel seçimlerin yapılmasından sonra Cumhurbaşkanı tarafından “hükûmeti kurmakla görevlendirilen” bir milletvekilini düşünün.

Bu milletvekili, görevlendirmeyi alır almaz “başbakan” olur mu?

Hayır olmaz…

Peki ne zaman başbakan olur?

Bakanlar kurulu listesini hazırlayıp Cumhurbaşkanı’na onaylattığı ve bu listenin Resmi Gazete’de yayımlandığı andan itibaren başbakan olur.
 

Şimdi yeniden konumuza dönelim.

Rıfat Kutlu’nun şu gün itibarıyla AK Parti Silivri İlçe Teşkilatı’ndaki görevi nedir?

Kutlu, şu gün itibarıyla; ilçe yönetimini oluşturmakla görevlendirilmiş bir partilidir.

Kutlu’nun, kendisini “ilçe başkanı” olarak göstermek suretiyle hazırlayacağı ilçe yönetim kurulu listesinin AK Parti Genel Merkezi’nde onaylandığı andan itibaren alacağı sıfat resmen “ilçe başkanı” olacaktır.
 

Bu bir nüanstır…

Ben gazeteciyim”  diyen insanların en azından siyasi uygulama kültürü düzeyinde bu nüansı bilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bilmeyenlerin yapmış olduğu kıymet-i harbiyesi olmayan, ancak ciyak ciyak bağırarak toplumun dikkatini çekmeyi başaran “arabesk gazetecilik”, ne yazık ki mesleğimizin hızla itibar kaybetmesine yol açmaktadır.