Şarıbül leyli ven Nehar ne demek? Önce bununla başlayalım…
Bu deyim Osmanlı'da “gece gündüz kafayı çeken kimse” anlamında kullanılmaktaydı…
Biliyorsunuz 12 Şubat’ta Ziraat Odası Genel Kurulu var…
Şu an için görünürde iki isim yarışacak.
Birinci isim odanın mevcut başkanı Sabri Özer…
İkinci isim ise Fener Mahallesi Muhtarı Muharrem Eren…
Dün akşamüzeri kişisel sosyal medya hesabımdan bir paylaşım yaptım ve “Eğer çiftçi olsaydım ve 12 Şubat günü yapılacak olan Ziraat Odası Genel Kurulu'nda oy hakkım bulunsaydı Muharrem Abi'ye oy verirdim” cümlesini kullandım…
Peki niçin Muharrem Eren’e oy verirdim, şimdi bunun gerekçelerini açıklamak istiyorum…
Eren’in Fener Mahalle Muhtarlığı’ndaki performansına baktığınız zaman Silivri’de tarımın gelişmesi için göstermiş olduğu somut çabaları görüyoruz.
Örnek vermek gerekirse; dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı rahmetli Kadir Topbaş ile kurduğu kişisel ilişkiler sonucunda Fener Mahallesi’nde ikamet eden çiftçilere kazandırdığı biçerdöveri unutmayalım derim.
Lütfen biçerdöver deyip geçmeyin; çiftçiler için bu çok pahalı aracın maliyetinin ne olduğunu zannediyorum tahmin edebiliyorsunuz. Muharrem Eren, bu biçerdöveri ücretsiz olarak köyüne kazandırdı.
Şimdi lütfen bunu yapan ikinci bir muhtarı gösterin desem; gösterebilir misiniz?
Kaldı ki sadece biçerdöver de değil; İBB imkânlarının Silivrili çiftçiler için nasıl seferber edildiğini, daha başka ne gibi tarımı kolaylaştırıcı aletlerin hibe edilmesini sağladığını bütün çiftçiler az çok biliyor…
Gelelim Sabri Özer’e…
Sabri Özer yaklaşık üç yıldır Silivri’de Ziraat Odası Başkanlığı yapıyor…
Kafayı çekerek sallana sallana dolaşmanın dışında hangi icraatını gösterebilirsiniz?
Şarıbül leyli ven Nehar...
Akıl var…
Mantık var…
Koyun elinizi vicdanınıza;
Muharrem Eren mi?
Sabri Özer mi?
Veya Özer’in arkasında yedekte bekleyen Süleyman Gençoğlu (nam-ı değer Fırsatçı Süleyman) ile Gümüşyakalı Lütfü Vardar (nam-ı değer Fırıldak Lütfü) mı?
Yani Özcan Işıklar çetesi mi?
Kararı siz verin…
İş ve üretim mi?
Yoksa içki ve kumar mı?