CHP, DEM, Eğitim-Sen, Türk Tabibler Birliği gibi sol ağırlıkloı siyasi parti ve örgütlerin temsilcilerinin oluşturduğu Silivri Demokrasi Platformu, Uğur Mumcu Meydanı'nda basın açıklaması yaptı.
CHP Silivri İlçe Başkanı İbrahim Kömür tarafından okunan basın açıklaması şu şekilde:
SİLİVRİ HALKINA ve KAMOYUNA.
DEMOKRASİYE, SEÇME VE SEÇİLME HAKKINA SAHİP ÇIKIYORUZ!
"Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir"
Kayyumlara Hayır, Oyumuz Onurumuzdur!
Biz seçtik, biz göndeririz. İrademe Dokunma! talepleriyle başlattığımız “Demokrasi Nöbeti”, hukuksuz bir şekilde yasaklandı.
Silivri Demokrasi Platformu olarak, halkın seçme ve seçilme hakkını, anayasal güvenceleri ve eşit yurttaşlık ilkesini savunmak için başlattığımız Demokrasi Nöbeti, 27 Kasım 2024'te başladı. Ancak 29 Kasım sabahı, güvenlik güçleri tarafından nöbet alanımız abluka altına alınmış ve anayasal haklarımız fiili bir yasaklanmıştır.
Nedeni sorulduğunda; tarafımıza tebliğ edilmeyen, sadece karşıdan sözlü yada telefonla okunarak tam olarak hangi makamdan çıktığı belli olmayan bir tebligattan bahisle yapılan araştırma ve takipten adı geçen yasaklama gerekçesinin ne Kaymakamlık nede Valilik resmi sitelerinde bulunmadığı ve yine Silivri Kaymakamlığına “Uğur Mumcu Meydanı’nındı on günlük stant açma” bilgisi dilekçesi veren Silivri Demokrasi Platformu bileşenlerinden CHP nin avukatlarının başvurusunda Kaymakamlık Özel Kalemi’nin Kaymakamlık tarafından böyle bir yasaklama belgesinin olmadığı beyan ettikleri anlaşılmış, Valilik tende böyle bir tebligatın kendilerine ulaşmadığı bilgisine ulaşılmıştır.
Halen polise hangi makam tarafından Demokrasi Nöbetinin yasaklanarak yüzlerce Çevik Kuvvet Polisiyle fiili “Olağanüstü Hal” görüntüleriyle Silivri Meydanın ablukaya alınması, “neler oluyor?” korku ve kuşku sorusuna yol açmıştır. Silivri’de iki gün boyunca yaşanan bu durum iktidarın baskıcı ve otoriter politikalarının bir yansıması olduğu aşikardır. Meydanın güvenlik güçleriyle kuşatılması, halkı sindirmeyi amaçlayan açık bir tehdit olarak, başta hak, hukuk, iş, ekmek adalet ve kayyumlara karşı seçme ve seçilme hakkı savunucuları olmak üzere tüm halka göz dağı olarak değerlendirilmiştir.
Ancak yasaklama kararı hangi makamdan verilmiş olursa olsun, demokrasi mücadelesi daha güçlü bir meşruiyet kazanmıştır. Halkın seçme ve seçilme hakkını savunmak, yalnızca partilerin değil, tüm yurttaşların ortak talebidir, olmalıdır da. Seçimle gelenin seçimle gitmesi ilkesi yüz yıldan fazladır zaman zaman darbelerle kesintiye uğrasa da vazgeçilmemiştir. Seçmen olup oy vermek ve oyunun kıymetini korumak, denetlemek en temel yurttaşlık hakkıdır. Bu nedenle halkın iradesini kimse gasp edemez. Varlığını seçimle, anayasal dayanaktan alan iktidar güçlerinin devletin maaşlı bürokrasisini kullanarak başkasının iradesini çiğnemesi, kendi meşruiyetini de tartışmalı hale getirmesi de kaçınılmazdır.
Silivri Demokrasi Platformu bileşenleri olarak, başta Silivri halkı olmak üzere herkesin bilmesi gereken şudur. Asla boyun eğmeyeceğiz, En temel anayasal bir hakkı kullanırken, hangi makamın karar verdiği belli olmayan, yüzlerce güvenlik gücüyle ablukaya alınmış Silivri meydanında bizleri polisle karşı karşıya getirerek itibar cellatlığı düşü kuranlar varsa boşuna uğraşmasınlar; Anayasa'nın 34. maddesinin birinci fıkrasında, “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” Demokratik yurttaşlık hakkından asla vazgeçmeyeceğiz.
Silivri halkını ve tüm demokrasi savunucularını, eşitlik, özgürlük, barış, adalet ve demokratik, laik cumhuriyetin savunulduğu Türkiye için dayanışmaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz.
Kayyumlara Hayır, Oyumuz Onurumuzdur! Biz seçtik, biz göndeririz. İrademe Dokunma!
Susmayacağız, Vazgeçmeyeceğiz!
SİLİVRİ DEMOKRASİ PLATFORMU