Dezenformasyon; bozulmuş ve çarpıtılmış bilgi demektir. Toplumu kandırmak ve belli bir düşünceye inandırarak kumanda etmek için kullanılır.
AK Parti, Türkiye çapında bir dezenformasyon fırtınası yürüttüğü gibi, bu partinin Silivri'deki (şimdilik) temsilcisi olan Metin Karakaş da parti eğitim seminerlerinde kendisine öğretildiği üzere aynı yöntemi yerel siyaset üzerinde uygulamaktadır.
Hemen bu konuda birkaç tane örnek verelim.
İBB tarafından hazırlanan ve Silivri halkının aleyhine olan imar planları ile ilgili olarak Özcan Işıklar'ın vatandaşa anlattıkları noktasından virgülüne kadar doğrudur.
Ancak AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş, kamuoyuna verdiği beyanatlarda ve yaptığı konuşmalarda; insanların kafasını karıştıracak turde kurnazca kelime oyunları uygulamaktadır.
Özcan Işıklar, daha bu işin başında neyi savunduysa sonunda da aynısını savunmuş, hatta ve hatta Silivri'nin merkezinde ve yazlık sitelerde de en baştan beri aynı şeyleri söylemiştir. Kaldı ki İBB de hatasının bir kısmının farkına vararak; seçim öncesi daha fazla tepki çekmemek için planlarda geri adım atmış; böylece Işıklar'ın başından beri söyledikleri rakip partinin yönetimindeki İBB tarafından da tescil edilmiştir.
Ancak, halkın, bu konuların tamamına bütün detayları ile birlikte vakıf olmamasını fırsat bilen Metin Karakaş, "Işıklar merkezde başka konuşuyor, yazlık sitelerde başka konuşuyor" gibi gerçek dışı ithamlarda bulunarak vatandaşın kafasını karıştırmak istemektedir.
İşte bunun adı dezenformasyondur...
Yani, bozulmuş ve çarpıtılmış söylemler kullanılarak bilgi kirliliği yaratılmakta ve başından beri bas bas doğruları söyleyen Özcan Işıklar'a karşı kamuoyu nezdinde sahte bir güvensizlik oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Örnek vermeye devam edelim...
AK Partili İBB ekipleri, daha üç gün önce Selimpaşa'da CHP'li bir aileye ait olan büfeyi yıktı.
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, her yönüyle yasal olan büfenin yıkılmasını "eşkiyalık" olarak nitelendirdi.
AK Parti Silivri İlçe Başkanı Ağrı Eleşkirtli Metin Karakaş ise, büfenin kamu arazisi üzerinde olduğunu ve ilçe belediyesinin ruhsat veremeyeceğine dikkat çekerek yıkımın yasal olduğunu savundu.
Devamında ise Özcan Işıklar'ın o büfeye yasadışı bir şekilde izin vererek büfe sahibinin mağduriyetine sebep olduğunu söyledi. Yine o bölgede aynı büfenin ticari rakibi olan esnafı dolduruşa getirecek cümleler kullanarak, Işıklar'ın bölgeye büfe ruhsatı vermesi sonucunda vergisini ödeyen esnafa yasadışı rakip meydana getirdiğini belirtti.
Kurnazca yapılan kelime oyunlarına bakar mısınız...
Öncelikle büfenin bulunduğu yer devlete ait olan hazine arazisidir...
Burası doğru...
Ancak hazine arazilerinin kullanımı ilçe belediyesinin yetkisindedir.
Yani, Karakaş burada, arazinin belediyeye değil devlete ait olduğu söylemesine rağmen; tasarruf hakkının Silivri Belediyesi'nde olduğunu dikkatlerden kaçırmaya çalışmakta ve Işıklar yasal bir uygulama yapmış olmasına rağmen sanki yasadışıymış gibi bir algı oluşmasını sağlamaya çalışmaktadır.
İşte bu da bir dezenformasyondur...
İşte bunun adı bilgiyi bozmak ve çarpıtmaktır...
İşte dezenformasyon adı verilen bu bilimsel yöntemler toplumu yanıltmak ve bu yanılgı üzerinden siyasi menfaat elde etmek için kullanılmaktadır.
Bu yöntemlerin bu kadar ustaca kullanması da AK Parti'nin ilçe başkanlarına sıklıkla vermiş olduğu parti içi eğitimlerde öğretilmektedir.
Eyy Silivri Halkı,
1972 doğumluyum ve 1988 yılında 16 yaşında gazetecilik yapmaya başladım.
Aradan tam 25 yıl geçmiş...
Silivri'de siyaset yapanların ciğerlerinin her hücresini bilirim...
Özcan Işıklar'ın dürüst siyaset yaptığına ve Silivri halkına her zaman doğruları söylediğini; şerefimle ve namusumla kefil olurum.
Niçin kefil olurum biliyor musunuz?
Uygulamaların ve yaşananların tamamına tanık olduğum için bu kadar iddialı konuşabiliyorum.
Ancak, Ağrı Eleşkirtli Metin Karakaş için aynı şeyi söyleyemem.
Hatta kendisinin siyaseten Silivri'yi ele geçirme hesapları yaptığına dair yine namusun ve şerefim üzerine Silivri halkının huzurunda yemin edebilirim...
Hele birkaç ay daha geçsin ve seçim atmosferine iyice girelim de o zaman görün. İnsanın başını döndürecek düzeyde hayali projelerle; aynı Kırmızı Başlıklı Kız masalındaki tonton büyükanne kılığına girmiş kurt edasıyla sizleri inandırmaya çalışacaklar.
İnanırsınız veya inanmazsınız...
Ben doğruları yazarım, gerisi size kalmıştır.
Silivri hepimizin...
Son pişmanlık fayda etmez...