Kısa adı AK Parti olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Türkiye'yi uzun vadede çok büyük zararlar göreceği süreçlerin içerisine soktuğu düşünen bir insanım.
Bu partinin demokratik yöntemlerle ve oy vermeyerek bir an önce iktidardan uzaklaştırılması gerektiğine inanıyorum.
Bu kapsamda, Taksim Gezi Parkı'ndan başlayan direniş eylemlerini hukuksal çerçevede kalması şartı ile destekliyorum.
Ancak çevremizde bu haklı demokratik tepkiyi istismar ederek, iyi niyetle eylem yapan insanları farklı kutuplara sürüklemeye çalışanların da var olduğunu görüyorum.
Başını Silivri Belediye Meclis Üyesi Süheyl Kırkıcı'nın çektiği, kendilerine Silivri Demokrasi Platformu adını veren bir gruplaşma var.
Bu gruplaşma, bugün (11.07.2013) bir deklarasyon yayımlayarak Silivri Polisi'ni protesto etti.
Eyleme katılan insanların kimliklerinin tespit edilmesini ve Silivri Emniyeti tarafından ifadelerinin alınmasını protesto eden bir açıklamaydı bu.
Sevgili Silivrililer,
Polis, böyle bir çalışmayı kendi kendine yapmaz. Yasalara göre ilgili Cumhuriyet Savcısı talimat verir ve polis de aldığı talimatı uygulamak mecburiyetindedir.
Polis bir siyasi oluşum değildir. Görevli memurdur. Ve kendisine verilen emirleri beğense de beğenmese de yerine getirmek zorundadır.
Silivri Polisi'ni protesto etmek için yapılan bu yazılı açıklamanın iyi niyetli olmadığını ve provokasyon amacını taşıdığını düşünüyorum.
Hatırlarsanız, Silivri'de yapılan direniş eylemlerinin (tamamına katıldım) hiç bir tanesinde bile polis ile vatandaş arasında nahoş bir olay yaşanmadı. Polis ile göstericiler karşılıklı anlayış ve nezaket çerçevesinde hatta karşılıklı espriler yapılarak eylemler devam etti.
Eylemci eylemini yaptı, polis de görevini yaptı...
Şimdi soruyorum;
Silivri'de polis ile eylemci vatandaşlar arasında hiçbir sorun yaşanmamış olması kimleri rahatsız etti?
Bu sözde Silivri Demokrasi Platformu'nun kurucuları ve en önde gelen planlayıcıları arasında CHP'li Silivri Belediye Meclis Üyesi Süheyl Kırkıcı da var.
Bu arkadaş aynı zamanda ÖDP'nin de eski Silivri İlçe Başkanı...
Geçmişini incelediğiniz zaman; aşırı sol gruplar içerisinde yer aldığı ve polis ile çok fazla karşı karşıya geldiğini görüyoruz.
Şimdi soruyorum?
Süheyl Bey, sen Silivri'de ne yapmak, hangi olayları çıkartmak istiyorsun?..