Şıracıyı bozacıyı...

Siyasi partilerde belediye başkanlığı ve meclis üyeliği için aday adaylığı süreci başladı.

Uzaktan bakıldığında "insanlar akın akın CHP’ye koşuyor, AK Parti ve MHP’de ise tek tük başvuru oluyor" gibi görünüyor.

Peki gerçekten böyle mi?

Özellikle belediye meclis üyeliği başvuruları konusunda CHP’de planlı bir algı çalışması yürütülüyor.

"İnsanlar akın akın CHP’ye koşuyor" görüntüsü verilerek “seçimi galiba CHP kazanacak” şeklinde bir algı oluşturulması planlanıyor.

Peki CHP’li ilçe yöneticileri bunu nasıl sağlıyor?

Adeta eşe dosta haber salınmış gibi; neredeyse sokaktan seyyar satıcıları toplayıp başvuru yaptırıyorlar…

Yeğenleri, kuzenleri, şıracıyı - bozacıyı, bakırcıyı - kalaycıyı, kilimcinin kör kızını, dıdısının dıdısını yalvar yakar toplayarak aday başvurusu yapmaları sağlanıyor.

Ve sosyal medya üzerinden bu şekilde bol miktarda fotoğraflar paylaşılarak “insanlar akın akın CHP’ye koşuyormuş" gibi bir suni görüntü oluşturuyor.

Tamamen taktik icabı…

Herkes bu şekilde değil tabi ki…

Başvuru yapanlar arasında çok kaliteli isimler de var…

İnşaat mühendisleri, mimarlar, hukukçular, mali müşavirler, öğretmenler, gençleri etrafında toplayabilecek esnaf temsilcileri vs.. Bunlar zaten olması gerekenler…

Peki insanların akın akın CHP’ye koşması nasıl olur onu da açıklayayım…

Parti dışından; sivil toplum kuruluşlarında, iş dünyasında, spor camiasında vs kendisini ispatlamış, toplumda rol model olarak benimsenen kişiler CHP’ye belediye meclis üyeliği için başvuruda bulunursa işte o zaman “insanlar akın akın CHP’ye koşuyor” diyebiliriz.

Ancak istisnaların dışında böyle bir durum yok ne yazık ki…

Yapılan tamamen algı çalışması…