Siyaset mühendisliği tanımını mutlaka duymuşsunuzdur…

Genellikle bir kişiyi belli bir makama taşımak adına; çok iyi hesaplanarak uygulanan doğru siyasi stratejiler ve hamleler bütününe “siyaset mühendisliği” deniyor.

Tabi ki siyaset mühendisliği hesaplamasını yapabilmek, stratejileri belirlemek ve uygulayabilmek için öncelikle çok iyi bir zekâ gerekiyor. Ancak sadece zekâ da yetmiyor. Ne yazık ki biraz da hile ve ayak oyunlarından faydalanmak da lazım oluyor…

Örneğin belediye başkanı olmak isteyen sıradan bir parti üyesi; “kendimi şu yönümle ön plana çıkartabilirsem, muhtemel rakiplerimden birinin falanca özelliğiyle, diğerini de filanca özelliğiyle yıpranabilmesini sağlarsam; belediye başkan adaylığı için partide tek başına kalabilirim” düşüncesiyle bir plan kurarak bu planı başarıyla uygulayabilmesi “siyaset mühendisliği”nin en bariz örneği oluyor.

Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek gerekirse Silivri’de siyaset mühendisliğini en iyi uygulayan isim Özcan Işıklar’dır. Işıklar siyasetinin büyük çoğunluğunu özellikle kendi partililerine karşı önceden hesaplanmış ayak oyunları oluşturur.

Şimdi size Işıklar’ın, 2024 yerel seçimleri sonucunda yeniden Silivri Belediye Başkanlığı makamına dönebilmek için hazırladığı ve adım adım uygulamaya devam ettiği siyaset mühendisliği projesini detaylı bir biçimde anlatmak istiyorum.

İşte Özcan Işıklar’ın 2024 yerel seçimleri için siyaset mühendisliği planı:

Bilindiği gibi 2019 yerel seçimlerini kaybederek Silivri Belediye Başkanlığı görevini devretmek zorunda kalan Işıklar çok yıprandı ve çok fazla yara aldı. Ve işte bu nedenle öncelikle Özcan Işıklar isminin dinlendirilmesi gerekiyordu. Kendisi de bunun farkında olduğu için; "bir daha belediye başkan adayı olmayacağı, 2024 yılı için kesinlikle adaylığı düşünmediği, büyük ihtimalle Melih Yıldız’ı destekleyeceği, ilk genel seçimlerde de milletvekili adayı olacağını" söylemeye başladı. (Bu arada stratejinin içerisinde olanlara ise bunun tam tersini söylediğini belirtmek istiyorum.)

Aynı şekilde Işıklar’a yakın olan ve bu proje içerisinde görevleri bulunanlar da sağda solda “yok efendim hayır bir daha belediye başkanlığına aday olmayacak, milletvekilliğini düşünüyor” şeklinde konuşarak “Işıklar’ın adının bir süre gündemden çıkartılarak dinlendirilmesini” sağlamaya çalışıyor.

Tabi iki "görevli" isim var ki onlar bu esnada partideki dengelerin ve taşların Işıklar’ın belediye başkan adaylığına göre düzenlenmesi için görev yapıyor.

Bu iki "görevli" isim Suna Göçengil ve Berker Esen

Planın birinci adımı olarak Berker Esen’in ilçe kongresinde ilçe başkanı seçilmesi, ikinci adımı olarak Suna Göçengil’in il yönetimine girmesi sağlandı…

Esen, ilçedeki dengeleri Işıklar'ın menfaatlerine göre düzenleyecek, Göçengil de il yönetimi bazında ikna çalışması yürütecekti...

Suna Göçengil, özellikle Işıklar’ın belediye başkanlığının ikinci döneminde CHP Silivri İlçe Örgütü’nde ilçe başkanlığı yaparak; partinin değil ancak Işıklar’ın siyasi menfaatleri doğrultusunda önemli bir rol oynamıştı. CHP Silivri İlçe Örgütü’nü tamamen Işıklar’ın kişisel siyasi menfaatlerini gözeterek yöneten Göçengil; parti içerisinde Işıklar’a rakip yetişmemesi için adeta siyasi bir tıkaç fonksiyonu yürütmüştü.

İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na il kongeresinde hatırı sayılır bir destek verilerek Suna Göçengil'in listeye alınması sağlandı. Göçengil’in yeni görevi; Kaftancıoğlu’nun yanına yerleşerek, 2024 seçimlerinde CHP’nin Silivri Belediye Başkan Adaylığı için yine Özcan Işıklar’ın ismine sıcak bakılması için hem Kaftancıoğlu’nu hek de İstanbul’daki etkili isimleri ikna etmekti. Tabi ki bunu yaparken muhtemel parti içi rakipler aleyhine kulis yapmayı da ihmal etmeyecekti. Göçengil’in yeni görevi, CHP içerisinde çöreklenmiş olan Özcan Işıklar Menfaat Grubu için oldukça stratejik bir hamleydi...

Berker Esen de ilçe başkanı olarak; alacağı talimatlar doğrultusunda bütün taşları Işıklar’ın adaylığına uyumlu bir şekilde hazırlayacaktı. Işıklar’ın muhtemel rakipleri, parti içi ayak oyunları ile saf dışı bırakılacak ve adaylık zamanı gelince potada sadece Işıklar kalacak şekilde bütün dengeler dizayn edilecekti.

Nitekim öyle de oldu… Örneğin mahalle başkanlarının büyük çoğunluğu “Özcan Işıklar’a yakın isimler”den oluşturuldu… Ki bu da önemli bir hamleydi…

Diğer taraftan CHP’nin 2024 belediye başkan adaylığı için iki isim daha ön plana çıkıyordu. Bu isimler Bora Balcıoğlu ve Melih Yıldız’dı… İşte bu noktada Balcıoğlu ve Yıldız’ın fazla parlamasına müsaade edilmedi ve ayak oyunlarıyla sinsice önleri kesilmeye çalışıldı. (Halen de çalışılıyor.)

Bilindiği gibi Melih Yıldız; fakülte mezunu, aileden zengin, dolayısıyla belediyenin parasına ihtiyacı olmayan, dürüstlüğü ile tanınan bir isim. Tek dezavantajı çok fazla sessiz ve sakin kişiliği dolayısıyla “halktan kopuk” olarak nitelendirilmesiydi. Geçtiğimiz yıl Süheyl Kırkıcı’dan devraldığı Silivri Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekilliği görevi sırasındaki performasıyla dikkat çekmeye ve parlamaya başlamıştı. Dolayısıyla, Özcan Işıklar’ın rahatlaması için Yıldız’ın bir şekilde önünün kesilmesi gerekiyordu. İşe bu noktada ilçe başkanı Berker Esen ve nabza göre şerbet vererek bazı yerlerde Işıklar’la karşı olduğu söyleyen ancak perde arkasında Işıklar için sessizce çalışan Süheyl Kırkıcı devreye girdi. Esen ve Kırkıcı, allem edip kalem ederek Melih Yıldız’ı kandırmayı başardı ve grup başkanvekilliğini bırakmaya ikna etti.

Bora Balcıoğlu, Yıldız’ın yerine grup başkanvekili yapıldı. Kişisel polemiklerde çok başarılı olamayan Balcıoğlu’nun, belediye meclisindeki tartışmalarda Volkan Yılmaz’a yem edilmesi ve siyasi performansı açısından da toplumda bir hayal kırkılığı algısı oluşması sağlanacaktı. Nitekim öyle de olmaya başladı…

Böylece bir taşla iki kuş vurulmuş oldu. İşte bu da siyaset mühendisliğinin başka bir aşamasıydı…

CHP’li belediye meclis üyeleri Mehmet Yönet ve Lütfü Vardar sessiz bir şekilde uzun vadeli kulis çalışmaları yürüttü… Bu iki isim, üç yıldan beri Silivri’de büyük ailelerin temsilcileri vs gibi stratejik noktadaki insanlarla temas kurarak Özcan Işıklar’ın adaylığı için zemin yoklama ve ikna çalışması yürütüyor.

Bu siyaset mühendisliği projesinin ayaklarından birisi de Hürhaber Gazetesi

Aslında seçim kaybedildikten sonra “Özcan Işıklar ile Sevginar Uygun’un arasının bozuk olduğu” (!) söylentisi yayıldı. Ancak bu da taktik gereği özellikle yayılan gerçek dışı bir söylentiydi. Bu şekilde hareket etmek için iki hedef vardı. Birincisi; Işıklar’ın belediye başkanlığı süresince Hürhaber’e karşı aşırı ayrıcalıklı tavrı dolayısıyla kırgın olan yerel medya mensuplarını kandırarak gönüllerini alabilmek. İkincisi de Uygun’un, bu dönem Işıklar’ın bütçesine yük olmadan Volkan Yılmaz ile çalışarak varlığıın devam ettirebilmesinin önünü açabilmek. Böylece belediyesiz kalan Işıklar’ın bütçesini ekstra bir yüksek kurtarmak amaçlanmıştı. Doğruyu söylemek gerekirse; Işıklar ile Uygun’un arasının bozuk olduğuna arkadaşların çoğu inanmıştı ancak ben hiçbir zaman inanmadım…

Zaten strateji okumasını bilenlerin mutlaka dikkatini çekmiştir; Sevginar Uygun, CHP içerisinde “Özcancı” olarak bilinen Mehmet Yönet ve Lütfü Vardar’la çok yakın işbirliği içerisindeydi. Hatta bu işbirliği kapsamında; MHP’li Grup Sözcüsü Sultan Aşkın ile Lütfü Vardar’ın geçtiğimiz yıl kısa bir süre stratejik işbirliği yapması da perde arkasında Sevginar Uygun tarafından sağlandı. Bu isimler özellikle Lütfü Vardar’ın Gümüşyaka’daki kafeteryasında toplanıyordu. (Nitekim halen de toplanmaya devam ediyorlar. Ancak Sultan Aşkın artık o toplantılara katılmıyor.)

Peki Hürhaber, şu anda Özcan Işıklar’ın 2024 adaylık projesine nasıl yardımcı oluyor? Hemen cevaplayalım; CHP’nin iç dinamiklerinin Işıklar’ın menfaatlerine göre düzenlenmesi konusunda yayın desteği veriyor. Örneğin; Bora Balcıoğlu’un gözüktüğü bazı fotoğraflarda Balcıoğlu traşlanıyor. Konuşmaları yayınlanırken vurucu kelime ve cümleler haber metninden çıkartılıyor. Ve Balcıoğlubaşarısız” (!) gibi gösterilmeye çalışılıyor… CHP’den Işıklar hariç hiçbir ismi fazla ön plana çıkartmıyor.

Peki Hürhaber’i bu kadar işin içerisine sokmak doğru bir strateji mi?

Bana göre son derece yanlış… Çünkü Hürhaber işin içerisine sokulunca diğer yerel medya organları tersten yayın yaparak o stratejiyi deklare ederek bozuyor… Tıpkı benim şu anda okumakta olduğunuz makale ile yaptığım gibi… Kaldı ki Balcıoğlu ile ilgili stratejiyi yazarak açık edince Hürhaber de fotoğraflardan kendisini kesmemeye başladı.

Yani, Hürhaber’den faydalanma düşüncesi ters teperek stratejinin açığa çıkmasına sebep oluyor. Kaş yapalım derken göz çıkartılıyor…

Özcan Işıklar da bu dinlenme döneminde; belediye başkanlığı dönemindeki kırgınlıkları onarmaya çalışıyor. Kimin kalbini kırdıysa onları ziyaret ederek kandırma çalışıyor. (Bir gazeteci arkadaşımı araya sokarak beni de iki kere ziyaret etmek istedi ancak ikisini de kabul etmedim.)

Işıklar bununla da yetinmiyor. Silivri’de şimdiye kadar sağ ve sol kanatta siyaset yaparak iz bırakmış isimlerin çocuklarını ekibine katmaya çalışıyor. Örnek vermek gerekirse Dilek Yetkin ve Simge Kandemir bu isimler arasında gibi görünüyor…