Diyelim iki arkadaş işyerinde çalışıyorsunuz. Ve öğlen yemeğinde lokantaya gitmeye karar verdiniz. Bu fikri aranızda konuşarak karar verdiğiniz anda lokantaya borcunuz oluşur mu?
İnsanlar bazen kendi menfaatleri doğrultusunda ne yazık ki kelime oyunlarıyla, algı oyunlarıyla toplumu kandırmaya çalışılır.
Bu amaçla yaşadıkları olayları abartarak, çarpıtarak ve değiştirerek anlatanlar vardır.
Örneğin trafikte bir vatandaşla ağız dalaşına girdikten sonra bunu arkadaşlarına “yakasına yapıştım, gebertecektim, elimden zor aldılar” diye anlatanlar olabilir.
Bir satıcı elindeki malı abartarak övmeye çalışabilir…
Bir esnaf rakibinin malı hakkında yalan yanlış bilgiler vererek o malı gözden düşürmek ve böylece kendi malını almaya ikna etmek için gayret sarf edebilir.
Aynı yöntemler ne yazık ki çoğu siyasetçi için de geçerlidir…
Şimdi size bugünlerde Silivri gündeminde olan bir konudan; belediye başkanı Bora Balcıoğlu’nun açıkladığı güya Volkan Yılmaz döneminden kalan borç (!) miktarıyla alakalı kocaman kuyruklu yalandan ve algı oyunundan bahsetmek istiyorum.
Dünkü yazımda, belediyenin işleyişi sırasından oluşabilen rutin borcun kalem oyunlarıyla abartılarak topluma sunulmasından bahsetmiştim. Bugün de bunu yaparken kullanılan yöntemleri iyice sadeleştirerek anlatacağım.
Diyelim iki arkadaş işyerinde çalışıyorsunuz. Ve öğlen yemeğinde lokantaya gitmeye karar verdiniz. Bu fikri aranızda konuşarak karar verdiğiniz anda lokantaya borcunuz oluşur mu?
Oluşmaz…
Peki borç ne zaman oluşur?
Lokantaya gidersiniz, siparişinizi verirsiniz, yemekler gelir, afiyetle yersiniz ve yediğiniz andan itibaren lokantaya borcunuz oluşur.
Çıkarken hesabı öderseniz borç kalmaz… Yok ödemez ve deftere yazdırırsanız devam eden borç haline gelir…
İşte daha lokantaya gitmeden, işyerinde “bugün lokantaya gidelim” şeklinde konuşma yaptığınız anda, aynı işyerindeki bir rakibiniz o konuşma üzerine sizin hakkınızda “lokantaya yemek borçları var” derse ne olur?
İftira olur değil mi?
İşte Balcıoğlu tarafından açıklanan borç listesinde de buna benzer kalem oyunları yapıldı.
İttirerek, kaktırarak, zorlayarak abartılı bir rakam oluşturuldu...
Volkan Yılmaz’ı yıpratabilmek ve bundan sonraki süreçte başta belediye işçilerine verilen zam sözleri olmak üzere ekonomik sözlerini tutmamak için gerekçe oluşturmak amaçlandı.
Mesele bundan ibaret…