Bora Balcıoğlu, 2000'li yılların başında siyasete başladı.
İlk önceleri MHP’deydi. MHP Silivri İlçe Teşkilatı’nda yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. 2009 yılında o zamanın CHP Silivri Belediye Başkan Aday Adayı Selami Değirmenci’den teklif alınca MHP’yi satarak CHP’ye gitti.
Hemen ardından o dönem Özcan Işıklar’ın aday olarak gösterilmesiyle birlikte Değirmenci’yi satarak Işıklar’ın ekibine girdi.
Özcan Işıklar tarafından iki dönem belediye meclis üyesi ve bir dönem de belediye başkan yardımcısı yapıldı.
Dönemin sonunda “belediye başkanı sen olmalısın” dolduruşlarına gelerek Işıklar’ı satışa getirdi ve aday olmayı denedi ancak parti yöneticileri tarafından aday gösterilmedi.
O günlerde kendisine destek olan 100 kişilik bir partili ekibi vardı. Aday adaylığı döneminde Balcıoğlu’nu destekleyerek onunla birlikte her yere gidildi. Ellerinden geldiği kadar destek olundu.
Parti yönetimi Özcan Işıklar’ın aday olmasına karar verince Balcıoğlu da arkadaşlarını satarak Işıklar’ın kadrosunda yeniden meclis üyesi adayı oldu.
Evet, siyasette pazarlıklar ve görev değişiklikleri yaşanabilir. Ancak Balcıoğlu, kendisini destekleyen arkadaşlarını saniyesinde satarak hepsiyle görüşmeyi sonlandırdı. Telefonlara çıkmadı. Hatta telefonunu kapatarak birkaç gün ortalarda gözükmedi. (Sonradan kayınpederinin evinde saklandığı ortaya çıktı)
Son birkaç yıldır yeniden belediye başkan adayı gösterilebilmek için çaba sarf etti. Eski ekibindeki arkadaşlarının bir bölümü kendisine kırgın da olsalar yine onunla beraber hareket etti.
Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Merkezi tercihini bu sefer Balcıoğlu’ndan yana kullandı ve onu belediye başkan adayı olarak ilan etti.
Peki Balcıoğlu ne yaptı?
Kendisine yıllardan bu yana destekleyen, onu desteklemek uğruna Silivri siyasetinde çok sayıda sorunlar yaşayan ekip arkadaşlarını bir kez daha satışa getirdi.
Kendi ekibine aniden sırtını dönerek, CHP Silivri’de “Özcancılar” olarak bilinen insanlarla ekipleşmeyi tercih etti.
Bora Balcıoğlu’nu yıllardır destekleyen ekip arkadaşları bu günlerde büyük bir şaşkınlık ve üzüntü yaşıyor.
Gerçi bu satışı ilk defa yaşamıyorlar.
Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliydi…
Bora Balcıoğlu, kendisini çok yakından tanımayanlar tarafından seviliyor. Ancak “dışı sizi içi beni” yakar deyiminden yola çıkarak onu yakından tanıyanlar bir sorun bakalım;
Acaba neler anlatılacak?..
Tabi ki seçim zamanı parti içerisinde bir birleşme ve ekip çalışması sağlamak gerekiyor. Eğer ki Melihçiler, Dorukçular, Özcancılar ve Boracılar demeden hep birlikte bir görev dağılımı yapılsaydı işte o zaman “iyi niyetli ve birleştiri” bir çalışma denebilirdi.
Ancak parti çevrelerinde “Boracılar” olarak anılan ve en az 10 yıldır Balcıoğlu ile birlikte hareket eden çekirdek ekip tamamen dışlanarak istisnasız bütün seçim görevlerine Özcancılar yerleştiriliyorsa bunun adı tasfiyedir, bunun adı adam satmaktır bunun adı kendisine güvenen herkesi oyuna getirmektir.
Silivri’yi emanet etmeyi düşündüğünüz insan her fırsatta bu derece karakter zafiyeti gösteriyorsa belediye başkanı seçildiğinde kim bilir hangi zafiyetleri gösterecektir.
Bırakın gazeteciliği, ben Silivrili bir vatandaş Cem Güner olarak Bora Balcıoğlu’na güvenmiyorum...
Hem de zerre kadar güvenmiyorum...