Selami Değirmenci öncülüğünde geçtiğimiz çarşamba akşamı Yelken Restoran'da bir "Özcan Işıklar karşıtları yemeği" düzenledi. Yemekte konuşma yapan Değirmenci, özetle, "biz hiç kimsenin karşısında değiliz. Belediye Başkanı ile bir problemimiz de yok. Sade

Selami Değirmenci öncülüğünde geçtiğimiz çarşamba akşamı Yelken Restoran'da bir "Özcan Işıklar karşıtları yemeği" düzenledi.

Yemekte konuşma yapan Değirmenci, özetle, "biz hiç kimsenin karşısında değiliz. Belediye Başkanı ile bir problemimiz de yok. Sadece CHP içerisinde belediye başkan adayının önseçim ile belirlenmesi taraftarıyız. Parti içerisinde demokrasi istiyoruz" demiş.

Hatta kendi döneminden örnekler vererek önseçim yapıldığı daha zaman partinin daha başarılı olduğunu anlatan bir portre çizmiş.

Ancak o dönemleri yaşamış bir gazeteci olarak Selami Değirmenci'nin belediye başkanlığı erkini ele geçirdikten sonra hiçbir zaman ön seçim yapmadığını, bilakis parti içerisinden kendi karşısında aday adayı olarak çıkan isimlere karşı bir sindirme politikası yürüttüğünü hatırlıyorum.

1989 yılında Değirmenci daha belediye başkanı olmadan önce; SHP içerisinde aday adayları Yılmaz Kandemir ile Selami Değirmenci arasında bir önseçim gerçekleşmişti. Ancak Değirmenci'nin belediye başkanı olarak girdiği seçimlerin (1994, 1999, 2004) hiçbirisinde önseçim yapılmadı. Hatta tam tersi diğer aday adaylarını ezecek ve siyaseten yok edecek politikalar ve baskılar uygulandı.

Erdoğan Ataç ve Hüseyin Şahin'in o dönem yaşadıklarını unutmamak gerekiyor.

15 yıllık belediye başkanlığı sürecinde astığı astık, kestiği kestik bir politika izleyen Değirmenci şimdi birdenbire demokrasi havarisi kesildi.

Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan olmadan çok önce, siyasi hareketinin başlarında söylemiş olduğu "demokrasi bir trendir, işimiz bittiğinde istediğimiz istasyonda ineriz" sözünü hatırlatmak istiyorum.

Demokrasiyi bir amaç değil de araç olarak kullanan siyasetçiler sadece Recep Tayyip Erdoğan ile sınırlı değildir.

Şu sıralar ağzından "demokrasi" kelimesini düşürmeyen Selami Değirmenci'nin de yılların alışkanlığıyla demokrasiyi amaç değil araç olarak kullandığını çok iyi biliyorum.

Şimdi gelin 1989 ila 2004 arası Değirmenci'nin belediye başkanlığı koltuğunda oturduğu 15 yıllık dönemi hatırlayalım.

Sadece kendi partisinin değil, Silivri'deki derneklerin bile yönetimlerine kendi istediği insanların seçilebilmesi için belediye başkanlığı makamını kullanarak her türlü baskıyı yapan bir Değirmenci ile karşı karşıya değil miydik o dönemde?

İlk önce SHP, sonra da CHP'den belediye başkanlığı yapan Değirmenci, parti kongreleri sırasında kendi işine gelen yönetimi seçtirebilmek için bazen sandığın başına bizzat dikilir, bazen de başgardiyanı Ayhan Kurt'u dikmez miydi?

Parti delegesi olan belediye personeline "kendi istediği ilçe başkan adayının" seçilmesi için işten çıkarma tehdidi de dahil olmak üzere her türlü baskıyı yapmaz mıydı?

Kendi siyasi menfaatleri uğruna insanları işleri ve ekmekleriyle korkutmaz mıydı?

Nerede kaldı demokrasi?

İşine geldiği zaman demokrasi, işine gelmediği zaman diktatörlük...

Ne demişti Recep Tayyip Erdoğan?

"Demokrasi bir trendir, işimiz bittiğinde istediğimiz istasyonda ineriz"

Selami Değirmenci'nin baskıcı uygulamalarının, Tayyip Erdoğan'ın uygulamalarından ne farkı var?

Faşizm, Türk siyasi terminolojisinde genel olarak baskıcı rejimleri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Değirmenci'nin de kendi siyasi menfaatleri doğrultusunda çevresindeki insanlara tehdit ve sindirme de dahil olmak üzere her türlü baskıyı yaptığını hatırladığımızda; kendisi için rahatlıkla "faşist" yakıştırmasını kullanabileceğini düşünüyorum.

Evet, Selami Değirmenci faşist yapıda bir siyasetçidir.

Şimdi bu faşist siyasetçi, sanki babasının malıymış gibi tekrar eski koltuğuna ve hükümranlığına kavuşabilmek için "demokrasi istiyoruz" çığlıkları atıyor.

Gerçekten merak ediyorum; acaba Değirmenci'nin demokrasi ve hak hukuk mücadelesi verdiğine inanan kuş beyinliler var mıdır diye?

Şimdi bazıları kızacaklar "Cem bize kuş beyinli mi demek istedi" diye...

Ama haklıyım ve doğru söylüyorum; (burada parantez açarak Değirmenci'nin belediye başkanlığı dönemini yaşamayan gençleri tenzih ediyorum) Selami Değirmenci'nin hakikaten demokrasi arayışı içerisinde olduğunu zannedenler varsa onlar kuş beyinlidir.

Eğer ki Selami Değirmenci safiyane bir şekilde demokrasi arayışı içerisindeyse o zaman Recep Tayyip Erdoğan da demokrasi arayışı içerisindedir...

Ha Selami ha Tayyip...

Yok aslında birbirimizden farkımız, birimiz başbakan birimiz de belediye başkan adayıyız...