Sevgili Silivrililer, Türk edebiyatında "yalancı bahar" kavramı önemli bir yer işgal eder. Yalancı bahar kavramı üzerine nice şiirler yazılmış, şarkılar bestelenmiş ve nice filmler çekilmiştir. Kış ayında ve genellikle Şubat mevsiminde güneşin kısa bir s

Sevgili Silivrililer, Türk edebiyatında "yalancı bahar" kavramı önemli bir yer işgal eder. Yalancı bahar kavramı üzerine nice şiirler yazılmış, şarkılar bestelenmiş ve nice filmler çekilmiştir.

Kış ayında ve genellikle Şubat mevsiminde güneşin kısa bir süre yeryüzünü ısıtmasıyla birlikte bazı ağaçların yanılgıya düşerek bahar geldi sanmalarını anlatır yalancı bahar kavramı. İlkbaharın geldiğini sanarak çiçek açan ağaçlar, kısa bir süre sonra gerçek yüzünü gösteren Şubat ayının soğuk ve fırtınası sonrasında bütün çiçeklerini dökmek zorunda kalır.

Yalancı baharın bir anlamı daha vardır.

Çapkın ve art niyetli bir erkeğin "seni seviyorum, evleneceğiz ve geleceğimiz çok güzel olacak" sözüne inanır saf ve masum genç kız... Kendini adeta aşk denizinde ve rüya aleminde zanneder. Bekaretini teslim ettikten sonra da gerçeğin hiç de zannettiği gibi olmadığını anlar.

Türk edebiyatında işte bu duruma da "yalancı bahar" denilir...

AK Partili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş yine Silivri'ye gelerek şov yaptı.

İki yılı aşkın bir süredir yıkıntılar ve toz toprak arasında tutulan Boğulca Deresi çevresindeki binalar da Topbaş gelmeden hemen bir hafta içerisinde yıkılarak temizlendi.

İBB kamyonlarını tek sıra dizerek 3 gün boyunca Silivri'de şov yaptılar.

AK Parti'nin Silivri'de ısrarla vermek istediği mesaj çok açık: Biz her tarafta iktidarız bu nedenle Silivri'ye hizmet yağdırırız.

Evet ilk bakışta kulağa oldukça hoş geliyor. Ancak gerçekten de denildiği gibi mi geçmişi bir hatırlayalım bakalım.

AK Parti, Karslı Tülay Kaynarca'nın teknik yönetiminde; Erzurumlu Hüseyin Turan ve Ağrı Eleşkirtli Metin Karakaş'ın çifte liderliğinde 2004 ila 2009 yılları arasında Silivri Belediyesi'ni ele geçirerek Silivri'yi yönetti.

Bu 5 yıllık süre içerisinde Silivri'ye gelen tek elle tutulur hizmet doğalgazdır. Ancak, ben okuyan ve araştıran bir kardeşiniz olarak doğalgazın Silivri'ye gelmesinde Hüseyin Turan'ın, Metin Karakaş'ın ve Tülay Kaynarca'nın zerre kadar katkısının olmadığını çok iyi biliyorum.

O dönemde "doğalgazın Silivri'ye gelmesi imkansız, ben doğalgaz istemiyorum. İstemiyorum da istemiyorum " diye tepinip duran Selami Değirmenci de belediye başkanı olsaydı, bakkal Mehmet Efendi de belediye başkanı olsaydı yine doğalgaz Silivri'ye otomatikman gelecekti.

Çünkü 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu‘nun 5. maddesine göre, Büyükşehir belediyelerinin sınırları, adını aldıkları büyükşehirlerin belediye sınırları olarak belirlenmesine karşın, geçici madde ile İstanbul ve İzmit illeri için istisnai bir uygulama yapılarak büyükşehir belediye sınırları, kanunun yürürlüğe girdiği tarihi itibariyle il mülkî sınırı olarak genişletildi.

Yani Silivri de İBB'nin sınırları içerisinde dahil olduğu için otomatikman İGDAŞ (İstanbul Gaz Dağıtım Anonim Şirketi) hizmetleri devreye girdi. Ancak Turan, Kaynarca ve Karakaş siyasi bir şark kurnazlığı ile her yerde "doğalgazı biz getirdik" diye anlattılar.

Devam ediyoruz efendim...

Gerek üç başlı belediye başkanlıkları döneminde, gerekse 2004 seçim propaganda döneminde Silivri'ye (o zamanki para birimiyle) 300 trilyon liralık altyapı yatırımı gerçekleştirdiklerini iddia ettiler. Ancak aynı yılın (2009) Eylül ayında altyapı yetersizliği sebebiyle çok büyük bir sel baskını yaşadık. Yüzlerce ev ve işyeri zarar gördü. Dahası Silivri'de can kayıpları yaşandı.

Şimdi soruyorum; nerede 300 trilyon lira?..

Devam ediyoruz efendim...

Silivri'nin modern bir devlet hastanesi binasına kavuştuğunu ve bu hizmeti de bizzat kendilerinin getirdiğini  iddia ediyorlar.

Sevgili Silivrililer, o devlet hastanesi dere yatağı üzerine yapıldı. Ve bu hatalı inşaat yapılırken Silivri'nin belediye başkanı inşaat mühendisiydi. Yaşadığımız sel baskının sebeplerinden bir tanesi de maalesef ki o hastane binasıdır. Ve o bina er geç yıkılmak durumundadır.

Yazık değil mi vatanın milletin paralarına?

Bu nasıl bir hizmettir ey AK Partililer?

Devam ediyoruz efendim...

Bu üç kişi, Silivri'ye yapılan adliye binasını da kendilerinin getirdiği bir hizmet olarak lanse ediyor.

Yerseniz...

Öncelikle o adliye binası "aman Silivri halkına hizmet olsun" diye getirilip kurulmadı. Bir AKP politikası olan Ergenekon Davası paralelindeki bazı yargılamaların yapılması için o adliye binasının Silivri'ye inşa edilmesi gerekiyordu.

Ayrıca her ne hikmetse o çok övündüğünüz adliye binası daha üçüncü yılında bazı aksamlarının çürümesi sonucunda tadilat geçirdi.

Bu nasıl hizmettir Allah aşkına?

Yazık değil mi bu vatanın milletin paralarına?

Siz kimi kandırıyorsunuz?

AK Parti gelecek ve Silivri hizmete boğulacak.

Breh... Breh... Breh...

Sevgili Silivrililer, Türk edebiyatında "yalancı bahar" kavramı önemli bir yer işgal eder. Yalancı bahar kavramı üzerine nice şiirler yazılmış, şarkılar bestelenmiş ve nice filmler çekilmiştir.

Kış ayında ve genellikle Şubat mevsiminde güneşin kısa bir süre yeryüzünü ısıtmasıyla birlikte bazı ağaçların yanılgıya düşerek bahar geldi sanmalarını anlatır yalancı bahar kavramı. İlkbaharın geldiğini sanarak çiçek açan ağaçlar, kısa bir süre sonra gerçek yüzünü gösteren Şubat ayının soğuk ve fırtınası sonrasında bütün çiçeklerini dökmek zorunda kalır.

Yalancı baharın bir anlamı daha vardır.

Çapkın ve art niyetli bir erkeğin "seni seviyorum, evleneceğiz ve geleceğimiz çok güzel olacak" sözüne inanır saf ve masum genç kız... Kendini adeta aşk denizinde ve rüya aleminde zanneder. Bekaretini teslim ettikten sonra da gerçeğin hiç de zannettiği gibi olmadığını anlar.

Türk edebiyatında işte bu duruma da "yalancı bahar" denilir...

Sevgili Silivrililer,

Tülay Kaynarca, Hüseyin Turan ve Metin Karakaş Silivri'yi çok seviyormuş. Silivri'ye hizmet edebilmek için yanıp tutuşuyorlarmış. AK Parti Hükümeti ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Silivri'ye hizmetten başka hiçbir şey düşünmüyormuş.

Yalancı bahar Sevgili Silivrililer, yalancı bahar...

Yalancı baharlara inanmayın...

Seyyal Taner'in çok güzel bir şarkısı var:

 

Yalancı baharlara sakın aldanma

Sen hep ilk yazı hatırla ilk yazı yudumla

Yüreğin benimle yansın uykularında

Sen hep benimle yaşa her anında...