İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 20 Aralık 2019 Cuma günü Silivri’yi ziyaret etti…
Direkt olarak Silivri belediye binasına gelen İmamoğlu; burada ilçe belediye başkanı Volkan Yılmaz, CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil, İYİ Parti İlçe Başkanı A. Refik Bek, belediye meclis üyeleri ve ilçe belediyesi bürokratları tarafından karşılandı.
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın makamında çay içen İmamoğlu buradan toplantı salonuna geçerek İBB ve Silivri Belediyesi yöneticilerinin katıldığı toplantıyı yönetti.
İmamoğlu, Silivri’de bulunduğu süre içerisinde CHP ilçe binasına uğramadı…
İlçedeki İBB kurumlarını ziyaret etti ve İBB yatırımlarını inceledi…
Daha sonra Silivri Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni ziyaret etti.
İmamoğlu, imam hatip lisesinde AK Parti’nin seçim müziklerinden “Dombra” çalınarak karşılandı. Yine okulun içerisinde bulunduğu esnada (teneffüz zili bahanesiyle) iki kere daha Dombra çalındı.
İmamoğlu, Dombra’nın çalınması ile ilgili olarak hiçbir “ölçülü tepki” göstermediği gibi okul yöneticilerine şakayla karışık sitem bile etmedi.
Müziği duymazlıktan geldi…
İmam hatip lisesinden çıkınca beraberindekilerle birlikte camiye giderek Cuma namazı kıldı…
Camiden çıktıktan sonra (programında olmamasına rağmen) Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı Silivri Şube Başkanı ve CHP’li Silivri Belediye Meclis Üyesi Süheyl Kırkıcı’nın daveti üzerine Silivri Cemevi inşaatında inceleme yaptı.
İşin ilginç tarafı; İmamoğlu’nun korumaları imam hatip lisesi ziyareti sırasında medyanın içeriye girmesine izin vermedi.
Ben içeriye kaçak olarak girdim ve çekim yaptığımı görünce büyük bir telaş içerisindeki korumalar tarafından “burada çekim yapmayın burası imam hatip” denilerek apar topar dışarıya çıkartıldım. Okul yöneticileri değil, sadece İmamoğlu’nun korumaları sanki çok gizli bir şey yapılıyor ve o gizli şeyi saklamak zorundalarmış gibi gereksiz bir telaş içerisindeydi...
Oysaki Cemevi ziyareti basına açık olduğu gibi sonrasında fotoğraf servisi de yapıldı…
Ekrem İmamoğlu, seçildikten sonra “partiden uzaklaştığı” gerekçesi ile CHP İstanbul örgütünden sessiz bir şekilde tepki almaya başlamıştı.
Benzer şikâyetler diğer ilçelerden de geliyordu…
Acaba diyorum; İmamoğlu bir strateji mi yürütüyor?..
Bu davranşları; CHP camiasında “seçildikten sonra CHP’li gibi davranmadığı” değerlendirmelerini içeren komplo teorileri dolaşmasına neden oluyor.
Acaba diyorum…
Bugün siyasi rakiplerine karşı var gücüyle saldıran bir AK Parti iktidarı var.
Bu iktidarın; İBB gibi çok stratejik bir belediyenin CHP’nin elinde olmasına sessiz kalabileceğini düşünebiliyor musunuz?
Ben düşünemiyorum…
Acaba İmamoğlu “aman bu adamlar benim başıma büyük bir bela açmasın, aman tedbir alayım, aman yörüngemi (mecburen) onlara doğru çevireyim” diye düşünüyor olabilir mi?
Ne dersiniz?
Olabilir mi?..