Silivri Mimarsinan İlköğretim Okulu Müdürü Şendoğan Çorbalı'nın, yanında ilkokul öğrencileri ile birlikte AK Parti binasına giderek İlçe Başkanı'na çiçek vermesi ve bununla ilgili fotoğrafların da siyasi propaganda amacıyla basına servis edilmesini konu a
Silivri Mimarsinan İlköğretim Okulu Müdürü Şendoğan Çorbalı'nın, yanında ilkokul öğrencileri ile birlikte AK Parti binasına giderek İlçe Başkanı'na çiçek vermesi ve bununla ilgili fotoğrafların da siyasi propaganda amacıyla basına servis edilmesini konu alan bir eleştiri yazısı yazdım.
Ancak yazının üzerinden 24 saat geçmeden onlarca mesaj ve yorum geldi. Bu mesajların arasında benimle aynı düşüncede olmadıklarını seviyeli bir şekilde belirten insanlar da var.
Seviyeli eleştiri yapanlara saygı duyuyorum.
Ancak küfür, hakaret ve tehdit içerikli mesaj yazanlar da var.
Ve hatta bu çirkin mesajları gönderenler arasında Şendoğan Çorbalı'nın müdürü olduğu okulda görev yapan bir müzik öğretmeni de var.
Bu mesajlar bana niçin gönderiliyor?
Şendoğan Hoca'nın, ilkokul öğrencilerini AK Parti'nin siyasi propagandasına alet etmesini eleştirdiğim için.
Sevgili Silivrililer,
Eğer ki bir katkıdan dolayı iktidar partisinin ilçe başkanına teşekkür etmek gerekiyorsa tabi ki teşekkür edersiniz. Ancak bir eğitimci olarak o teşekkürün dozunu öyle bir ayarlarsınız ki; o partinin siyasi propagandasına görev yaptığınız okuldaki öğrencileri alet etmemiş olursunuz?
Kimse kusura bakmasın ama ben o ziyareti masum bir teşekkür ziyareti olarak değerlendiremiyorum.
O ziyaret eğer ki masum bir teşekkür ise; çekilen fotoğraflar niçin gazetelere servis ediliyor?
Bu fotoğraflarda niçin ilkokula giden çocuklar kullanılıyor?
10 yaşında ilkokul öğrencileri, siyasi parti binasında ve ilçe başkanının yanında niçin basına poz vermek durumunda bırakılıyor?
İşte ben bunu eleştiriyorum.
Peki daha sonra ne oluyor?
Şendoğan Hoca'nın taraftarlarından küfürlü ve tehdit içerikli mesajlar ve yorumlar geliyor.
Bir okul müdürünün holigan boyutunda taraftarları olur mu?
Bu durum normal mi?
Bu durumun başarılı bir eğitimci olmakla alakası olamaz.
Bu durum, insanın aklına başka şeyler getirir...
Bu mesajları gönderenlerin arasında öğretmenler de var, öğrenciler de var, Şendoğan Hoca'nın aile yakınları da var.
Sanki bir yerden düğmeye basılmış gibi 2-3 saat içerisinde gönderilmiş mesajların tamamı.
Anlaşılıyor ki; Şendoğan Hoca o okulda bir eğitimcinin olması gerektiğinden daha fazla organize olmuş.
Yorum ve mesaj yazanların Facebook profillerindeki fotoğraflarına bakıyorum; bir tanesi ağzında sigara ile poz vermiş.
Bir başkası "akıllı ol" diye tehditvari bir şekilde gözdağı vermeye kalkmış...
Ve bunlar bir okul müdürünün çevresindeki insanları oluşturuyor.
Hele ki içlerinde Mete Doğruöz adında aynı okulda görev yapan bir müzik öğretmeni var. Yazdığı yorumda; "... Bunlar anca gıdıklar! Lütfen biraz da sol tarafımıza.." cümlesini kullanarak yanına da gülücük işareti koymuş.
Bu sol tarafın gıdıklanması ne anlama geliyor?
Belli ki vücudundaki bir organı ima ediyor.
Sevgili Silivrililer,
İşte bakın bu cümleyi yazan kişi Şendoğan Hoca'nın okulunda bir müzik öğretmeni.
Bir öğretmen...
Bir eğitimci...
Çocuklarınızı yetiştiriyor...
Uluç Eren adında bir başka yorumcu "..O.Ç. medya.." ifadesini kullanmış...
İşte bu isimler, Şendoğan Hoca'nın çevresindeki insanları oluşturuyor.
Buyrun bakın çocuklarımız kimlere emanet...
Bu durumu, sizlerin huzurunda Silivri Kaymakamımız Salih Keser ve İlçe Milli Eğitim Müdürümüz İkram Kayapınar'ın bilgisine sunuyorum.
Silivri'deki okullarda, öğrencilerimize, kimler tarafından, hangi şartlar altında ve nasıl bir eğitim veriliyor; bunun derinmesine tartışmanın zamanı geldi de geçiyor bile diye düşünüyorum...