Kadınlar plajı değil adeta siyaset plajı... Almayın oyuncaklarını ellerinden...
Anlaşılan o ki; kadınlar plajı meselesi siyaset plajı haline getirilecek.
Sakız gibi uzatıldıkça uzatılıyor...
Kullanıldıkça kullanılıyor…
Gelin bu işe son noktayı koyalım:
1- Kadınlar plajı bir ihtiyaçtır. Erkeklere gözükmeden mayo giyerek denize girmek isteyen muhafazakâr ve utangaç kadınların haklı bir talebidir. Demokrasi, bu taleplere karşı anlayışlı olmak ve saygı göstermekten geçer…
2- Volkan Yılmaz, kendi belediye başkanlığı döneminde bu talebe saygı göstermiş ve Silivri’de (Selimpaşa’da) bir adet kadınlar plajı açmıştır. Demokrasi ve vicdan açısından son derece doğru bir iş yapmıştır. Gerçek demokrasi budur…
3- Bora Balcıoğlu, göreve geldikten sonra kadınlar plajını kapatmıştır. Bu kararın demokrasi ve vicdan açısından son derece yanlış olduğunu düşünüyorum.
4- Ancak… Şeytan ayrıntıda gizlidir... Bakın işte burası çok önemli.. Bora Balcıoğlu; kadınlar plajını niçin kapattı?.. İşte burası gerçekten çok önemli…
Balcıoğlu, muhalefet partisine mensup bir belediye başkanı. Halen yürürlükte olan T.C. yasalarına göre cinsiyetlere özel plaj açamazsınız. Bugün iktidarda olan AK Parti; muhalefet (CHP) belediye başkanlarına her bahane ile adeta "gözünün üzerinde kaşın var" diyerek soruşturma ve dava açıyor. Balcıoğlu, işte bu baskı altında yasa ile vicdan arasında kalarak yasayı uygulamak zorunda kalmıştır.
Buradan AK Parti’ye çağrıda bulunuyorum:
İşinize gelen her konuda yasaları değiştiriyorsunuz… Bu konu için de yasayı değiştirin… Nerede kaldı muhafazakârlık?
TBMM'de yeterli çoğunluğunuz var. Haydi değiştirin yasayı; her yerde kadınlar için özel plajlar açılsın…
Balcıoğlu da Selimpaşa’daki kadınlar plajını yeniden açsın. Hatta kurdelesini de kendisi kessin.
Var mısınız?
Ama biliyorum ki bunu yapmayacak ve bu konuyu temcit pilavı gibi siyaseten kullanmayı tercih edeceksiniz…