Özcan Işıklar’ın maskesi düştü...

Kumarı, yolsuzluk iddialarını falan bir kenara bırakalım.

İş yapamıyor iş...

Sadece konuşup hayal satıyor...
 

Bu Silivri yıllardır her türlü belediye başkanını gördü.

İnsanlar artık ciddi, vakur, tecrübeli, ayakları yere basan bir belediye başkanı istiyor.

İnsanlar artık CHP’nin yeni bir adayla yola çıkmasını istiyor.
 

Vatandaş ne istiyor?

Tecrübesi olan...

İşi bilen...

Attığı adımı, atacağı adımı, üç gün sonrasını, beş yıl sonrasını, hatta 50 yıl sonrasını hesap edebilen...

Hayal peşinde koşmayan...

Ayakları yere basan...

(Bundan sonrası için sözüm meclisten dışarı) 

Yalancı olmayan...

Hırsız olmayan...

Kumar oynamayan...

Adı rüşvet skandallarına karışmamış olan...

İşi gücü bırakıp her önüne gelenle kavga etmekle uğraşmayan...

Sağa sola hakaretler yağdırmayan...

Psikolojisi bozuk olmayan...

Aklı başında ve normal olan...

Akıl sağlığı yerinde olan bir belediye başkanı istiyor.


Böyle insanlar yok mu Silivri’de

Var...

Valla ben dikkatle baktığım zaman böyle bir tane görüyorum.

Kim o?

Yavuz Çengel...

Kimdir Yavuz Çengel?

1980’li yılların başından itibaren Silivri Belediyesi’nde inşaat mühendisi olarak çalışmaya başladı.

1986 ila 1994 arasında Silivri Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.

1999 yılında DSP’den Silivri Belediye Başkan Adayı oldu.

2000 ila 2001 yılları arasında Avcılar Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.

2001 ila 2004 yılları arasında İstanbul Çevre İl Müdürü olarak görev yaptı...

2009 yılında Silivri Belediye Başkanlığı için CHP’de aday adayı oldu...

2004 ila 2014 yılları arasında yeniden Avcılar Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.

2014 yılında emekli oldu...

2015 yılında 6 ay kadar Emine Ülker Tarhan’ın kurmuş olduğu Anadolu Partisi’nde İstanbul İl Başkanı olarak görev yaptı.

Halen emekli...
 

Gerek belediyecilik, gerekse bürokrasi tecrübesi son derece yüksek.

Silivri Belediyesi’nde çalıştığı dönemde “İmar Servisi’nden sorumlu” başkan yardımcısı olarak görev yapmasına rağmen adı bir kere bile akçeli işlerin içerisinde duyulmadı.

İstanbul Çevre İl Müdürü olarak görev yaptığı dönemde yine hakkında en ufak bir soruşturma açılmadığı gibi bırakın soruşturmayı dedikodusu bile duyulmadı.

İki kez toplam 10 yıl Avcılar Belediyesi’nde başkan yardımcısı olarak görev yaptı.

Fen İşleri gibi yatırımların yoğun bir şekilde yürütüldüğü birim kendisine bağlıydı.

Adı en ufak bir yolsuzluğa karışmadı.

Hatta Çengel’in görev yaptığı dönemde Avcılar Belediyesi defalarca İstanbul polisi tarafından mercek altına alındı. Telefonlar dinlendi; belediye binasına baskınlar yapıldı ve bazı belediye başkan yardımcıları gözaltına alındı.

Yavuz Çengel, bırakın bu olayları karışmayı; kendisine bağlı olan birimlerde yine en ufak bir şaibe bile duyulmadı.

Efendi gibi işini yaptı...

Adına laf getirmedi...

Kimse kusura bakmasın ama çevrenizde bu işlerle ilgilenen insanlar arasında bu kadar temiz kalmayı başarabilmiş ikinci bir isim söyleyebilir misiniz bana?
 

Devam ediyorum...

Uzun yıllar hem Silivri hem de Avcılar belediyelerinde başkan yardımcılığı yapması sebebiyle belediyeciliği çok iyi biliyor.

Yine 3 yıl boyunca aralıksız İstanbul Çevre İl Müdürü olarak görev yapması sebebiyle bürokrasiyi çok iyi biliyor.

Siyasi görev anlamında; ortanın solu bir partinin İstanbul İl Başkanlığı görevini yürüttü.

Şimdi soruyorum;

Silivri’de bu donanıma sahip ikinci bir isim söyleyebilir misiniz bana?
 
 
Ey cemaat-i müslimin,

Ey Silivri halkı,


Peki Yavuz Çengel’in hiç eksi yönleri yok mu?

Var tabi olmaz olur mu?

O da insan sonuçta...

Silivri’deki siyasetin kaşarlarına soruyorum;

Yavuz Çengel CHP’nin adayı olur mu” diye...

Olmaazzzz” diyorlar...

Niçin diyorum;

CHP ilçe binasına girip çıkmıyor, aktif siyaset yapmıyor, koca gün Manastırlılar Derneği’nde oturuyor” diye cevap veriyorlar.
 

Peki bir de duruma şu açıdan bakalım...

Bu adam siyasetin alicengiz oyunlarını sevmiyor...

Bu adam delege pazarlıklarını, yılışık al gülüm ver gülüm ilişkilerini sevmiyor.

Bu adam ciddi bir adam...

Bu sefer de böyle olsun...

Olmaz mı?

İlle de yılışık biri mi olması gerekiyor?

Mutlaka "götürmeci" biri mi olması gerekiyor?

Eğer bu bir kusur ise; evet Yavuz Çengel’in eksiği ve kusuru da bu olsun...